yazılarını takip ettiğim, hoş sohbet gözüken yazar.
bi entrysinden sonra başlığına giriyimde bi iki bişey karalıyım dedim. 29. sayfa ve 717. entryi gördükten sonra dedim bırak malefiz bu işleri. ama yinede yazdım, tutamadım kendimi. tek demek istediğim takipçinim ağbi.
vay amına koyayım ya! az önce hayatımın en acı şeyini öğrendim.. vay bana vaylar bana.. ben de diyorum hayatımda neyi bilmiyorum diye.. her gün metrobüs'te düşünüyorum, metro'da dertleniyorum tam şirketin kapısına gelince de aydınlanıyorum.. vay bana vaylar bana!..
sözlüğün ciddi konulara önem verdiği günleri görmüş biri olarak, yazdıklarında haklı yazar. bir dönemin ciddiyet ve arkadaşça ortamında bulunduğu için, bugünün karmaşasını beğenmemesi son derece normaldir.
devamlı sözlüğün kalitesinin düşüşünden bahseden, yeni nesillerin kendini bilmezliklerini dile getiren yazardır...
bahsettiklerinde haklı, konuda ise haksızdır...
üçüncü nesil yazarımız, bir genelleme yaparak, yeni nesiller arasında nadir yazarları görmezlikten geliyor.
ama unutuyor; eski nesillerin izin verdiği kadar kötüye gidiyor yeni nesiller. eski nesillerin yaşadığı kuralların boşluklarından sızıyorlar. devamlı yeni nesil şöyle, sözlük böyle demektense, savaşmıyor.
dediği;
meydanı boş bıraktım, tribünden eleştiriyorum...
ben de bir genelleme yapacak olursam;
eski nesillerden bulduğu yüzün astarını istiyor ve alıyor yeni nesiller. yeni nesilleri ve sözlüğü bu hale getiren sorumlular eski nesillerdir...
acaba ne yazacak yahu diye beklenenlerden. hatta üşenmedim gittiğinden beri yazdıklarına baktım belki kullanıcı aynı değildir diye. * hoşgelmiş mantıklı bir büyüğümüzdü * kendisi yer yer azarlasa da, hoşgelmiş.
sanırım şu an bir nebze de olsun iyi yazmamda etkili olan yazar. çok ayar yedim, hatta fatal'dan yediğim ayarların haddi hesabı yok desem yeridir. ben sayamadım. belki o saymıştır. ama şimdi anlıyorum ki vakti evvel yenilen ayarlar bir fidan. fatal o fidanı toprağa attı, ben hırslandım, sinir yaptım terledim suladım o fidanı ve şimdi kendi çapımda bir ağacım. hatta sövmüştüm ben. üçüncü köprünün adı ne olsun diye saçma sapan anket mi değil mi belli olmayan bir başlık açmıştım. eksi oy almaktan nefret ederdim o zamanlar. sevmezdim. gittim sövdüm, fakat fatal geldi resmi koydu. iyi ki koydu, iyi ki yazdı nick altıma. o resme her bakışımda biraz daha hırs yaptım. yazıyorum şimdi ufak tefek. birinci yılımı dolduracağım ve şimdi ki yazma stilim ile eskisine bakıp sadece gülüyorum. eyvallah fatal. var olasın.