Çocuk kısmının eskiden, olması gerektiği gibi dışarıda oyun oynadığı zamanlarda, iki takım halinde oynanan oyunlarda takımları belirlemek için iki kişi çeşitli şekillerde takım lideri olur ve takımına adam seçerdi. Takım liderleri en başta en başarılı isimleri söylerler, sonra seçenekler azaldıkça başarı çıtası aşağı doğru gider ve sona kalan üç-dört kişi bu başarısızlık çıtasının dibi olarak görülürdü. Eh, teknik olarak bunda bir beis yok, ama en kötüsü o en sona kalan ve el-mecbur denilip alınan o son kişi olmaktır. Ya da öyle mi sanıyorsunuz? Hayır .) En kötüsü ikiye bölünemeyen (9 ya da 11 kişi gibi) durumlarda her iki takıma da alınmayıp en sona kalan çocuk olmaktır. Onu daha da ezen ne olur bilir misiniz? O kişiye "Fasülye" derler ve oynanılan oyunun bir devresinde bir takımda diğer devresinde öteki takımda yer alır. Bu fasülye olmanın başka ne kötü yanı vardır bilir misiniz? Fasülyeler oyunun sonunda kazanan hangi takım olursa olsun o hep bi şekilde kaybeden takımın bir parçasıdır. Kazanan takımda başarı paylaşılamazken kaybeden takımın günah keçisidir fasülyeler .)