selim erdoğan, haluk bilginer ve burak sergen gibi sadece bu filmde değil yaptıkları tüm işlerde ne kadar kaliteli birer sanatkar olduklarını gösteren oyuncuların rol aldığı müthiş eğlenceli ve hakettiği yeri görememiş bir türk filmi.. unutmadan bülent kayabaş ve gürkan uygun'un şahane performansları da apayrı bir lezzet katmış filme.. izlenilmediyse muhakkak ednilip bir an evvel izlenilesi, içiersinde tek bir küfür dahi geçmeden izleyeni güldürebilen güzel film..
bana göre -ki buna subjektif diyorlar- gelmiş geçmiş en eğlenceli türk filmi. bir film ancak bu kadar basit, bu kadar düşük bütçeli, bu kadar harika olabilir. ayrıca film vizyona girdiğinde taksimde fasulye dağıtılmıştı diye hatırlıyorum yanlışsam düzeltin..
dün akşam tekrar izlediğim ve yine çok gülüp, çok beğendiğim filmdir. oyuncu performanslarının harika olmasının yanısıra, senaryo da mükemmledir. (bkz: guy ritchie)bu filmi izlemiş ve çok şey kapmış dese birisi, direkt inanırım.
hayatımda, yorumlarına en çok şaşırdığım filmdir. mesela burada şu ana kadar sadece bir tane olumsuz entry girilmiş. bu da ikincisi oluyor.
ben bu filmde bir tane komik öğe, espri falan göremedim. bu esprilere gülen arkadaşları, ortalamanın altındaki esprilerimle yerlerde yuvarlayabileceğimi iddia ediyorum. filmi üç günde bitirebildim. telefon çalma sesinde sesi kıstım, bu kadar kulak tırmalayan bir ses olamaz. ayrıca senaryo da, yani, sıradan be.
oyunculuklar desen, oldukça sıradan. mesela filmin başındaki, konuşmayan oğlanı vergi dairesine gönderen adam, konuşması bitince kameraya bakmış resmen. amatörlük ötesi. baştan çekemediniz mi? ya da bir mesaj veriliyor da biz alamıyoruz. hani mallık izleyicide galiba. ama asıl başarı, mesaj vermek değil de, verebilmek değil midir?
bu filmi tavsiye edip çok güleceğimi söyleyen arkadaşı da tenhada kıstıracağım.
ayrıca 34 sul 001 şeklinde bir plaka olamaz istanbul'da. fa, sul, ye yapmak için kasılmış resmen. neyse ya...
amacım başka bir filmi izlemekken yanlış linke tıkladığımdan ve bunu farkettiğimde yanlışlıkla da olsa böyle güzel bir filme denk gelmiş olmanın mutluluğuyla izlemeye devam ettiğim film.
mantıklı düşünürsek diye başlayan kalıplar ve sefer tası ne sorusuyla beni benden almıştır. incik cincik etmeden sadece eğlenmek, hoş bir iki saat geçirmek için izlenir. film bunu hak ediyor.
durduk yere aklıma geldi şu anda, en iyi türk filmleri listesine sokmak biraz abartı olsa da en farklı filmlerden olduğunu söylemek lazım.
bora tekay, haluk özenç ve kaan kural, kaliteli oyuncuları da yanlarına alarak eğlenceli, güzel iş çıkarmışlar.
filmde araba sahnelerinde, kurban'ın haberin yok şarkısı çalar. ki çok sonra sert albümünde dinleriz. bununla beraber erdem helvacıoğlu da film müziklerini yapmıştı, yanılmıyorsam.
saçma absürd bulunsa da, zorlanmadan, eğlenilerek izlenilebilecek film.
tanıtım kurbanı olmuş filmdir. gemide gibi piyasası olmalı bu filmin. her sahnesi detay ve ayrıntılarla ayrıca güldürür. misal eve gelen işadamı/mafya babasına default olarak verilen kadın terliği burda işlenmiştir
baklagillerden tek yıllık bir bitki olup çift çenekli ve çiçekli bir bitkidir. insanlar tarafından çeşitli yemekleri yapılır ama yeşil fasulye annelerin kılçıklarını iyi ayırmamaları nedeniyle çocuklarda fobi oluşturan bir yemek olarak bilinir. aslında, "...... gibi kendini nimetten sanmak" deyiminin kaynağıdır fasulye.
Bir çeşit bitkidir. Kuru veya sulu şekilde yemekleri mevcuttur. Aynı isimde absürd komedi tarzında bir de film mevcuttur Toprak Sergen, Haluk Bilginer, Gürkan Uygun gibi ünlü isimlerin oynadığı.
Dipnot: Ayrıca sene olmuş 2014 fasülye başlığı hala açılmamış sözlükte. Çok acayip değil mi? Yoksa ben mi bir yerlerde hata yaptım?