lucescu beşiktaş'a götürmek istediğinde türkiye'de başka takımda oynayacağıma galatasaray'ın maçlarını tribünden izlerim daha iyi açıklamasını yapmış gönnüllerdeki kaleci.
adını her duyduğumda, gördüğümde atılan gollerden, galip gelinen kritik maçlardan sonra, 2005-2006 da yaşanan şampiyonluktaki o galatasaraylı halleri aklıma gelmekte ve iyi ki bizimleydin mondi deme isteği uyanmakta.*
galatasaray sami yen deki maçını tamamlar sene 2008 dir* fenerbahçe nin denizli deki maçında son anlardır. kimileri soyunma odasına girmiştir. kimileri dua ediyordur. kimileri birşey hissetmiyordur. nedendir bilinmez kamera o sırada mondragon u çekmektedir. ağlıyordur. şeref tribünün den gelen sesler ve bu sesler ışığında gelişen kucaklaşmalar havaya kalkan yumruklar iyi haberin göstergeleridir. göz yaşları mutlulua akmaktadır artık. mondragon iki elini sıkı yumruklar haline getirir iki yana açar ve zıplar. yüzünde büyük bir gülümseme oluşur. ve hayatımda olmasından mutluluk duyduğum galatasaray anılarıma dev bir anı daha eklemiştir hemde hiç zahmetsizce.
tam adı faryd aly camilo mondragon olan kalecidir. uzun kolları ve refleksleri sayesinde penaltıları her zaman zorlaştırmıştır. üstelik ülkesindeki lakabı penaltı panteriymiş.
fc köln'ün bu seneki maçlarını izleyip yaşıyla beraber, futbolunun da ne kadar olgunlaştığını rahatlıkla görebildiğimiz kalecidir.
ayrıca ümit özat'ın kalp krizi geçirdiği pozisyonda ki hareketlerine bakarak bile adamlığını fazlasıyla görmek mümkündür ki sadece bunun için bile örnek alınabilecek bir profesyoneldir.
her transfer döneminde diğer takım arkadaşlarının aylardır para alamamasını unutup "ben istemek daha çok para" diyerek yönetimin belini bükmüş, hatta bir ara beşiktaş blöfü yapmış, aç biilaç, profesyonel, zeki, panter gibi çevik, ahlak abidesi kaleci. rüştü reçber, taffarel gibi isimler varken kimi gafillerin bu ismi örnek almaları da enteresan doğrusu.
en sevdiğim galatasaray kalecisi. zaten bütün fenerbahçe taraftarı kendini çok sever. bir de hayrettin vardı eskiden onuda çok severdik bak. ayrıca leo franco'nun kendini mondragon'dan çok sevdireceğini umuyoruz.
galatasaray'ın bir dönem kalesini korayan file bekçisi.
fenerbahçe maçlarında sergilediği performansla her zaman fenerbahçelilerin eğlencesi olmuştur. kötü kaleci olduğu kesinlikle söylenemez ama çirkeflikleri de çok fazladır. bir olympiakos maçında kendi kalesinden rakip yarı sahaya koşup, rakibe kafa attıktan sonra kendisini de yere atarak, rakibin ikinci sarı karttan kırmızı kart görmesini sağlamıştır.
türkiyede oynamış tartışmasız en iyi kalecidir. hala özlüyorum onu. van der saar, jens lehmann gibi adamlar ondan daha yaşlıyken hala oynuyorsa mondi de oynayabilirdi bu takımda. uzaktan gol yemezdi kolay kolay. fenerliler 6 yediği maçla alay ededursun, fenerin galatasarayın 7 kişi kaldığı maçta tek golde kalmasının tek sebebi de mondidir. o maçta takım bir bir eksilirken mondi devleşmiştir. en nihayetinde kurtardığı bir topu avucunun içinde tutarak tüm tribünlere göstermiş ve fenerlileri sinir etmiştir. yine aynı maçta milan rapaiçin şutunu tam 90 dan çıkarmıştır. 6 senede sadece 2 defa frikik yemiş bunun birinde de top barajdan sektiği için hamlesini ilk anda yapamamıştır. o devasa cüssesi, her zaman kısa kesilmiş saçları, uhlsport eldivenleri, siyah klasik adidas kramponları ile daima tüm galatasaraylıların kalbinde. fenerden 6 yemiştir ama kimse ona o maçtan ötürü tek kötü laf söylememiştir. casillas da arada 5 gol yiyor neticede. olimpiyat stadındaki maçta ise fenerli topçular resmen o kurtardıkça çıldırmışlardır. maçtan sonra tuncay * da ne yaptılarsa mondiye gol atmayı beceremediklerini söylemişti. ah mondi ah...
(bkz: ı love you mondi)
hala bizden kopamayan, bazı futbolcuların kaptanlık yaptıkları halde türkçe konuşmadığı memleketimde, çatır çatır türkçe röportaj yapan, unutulmayan, unutulmayacak olan kaleci. hala o bizden biri.
sahada yüreğiyle oynayan, çocukluktan beri galatasaray lıymış gibi duran altı yıl GS kalesini korumuş unutulmaz ve en sevilen yabancı futbolcular arasındaki kaleci.