kelliği,bakanlığı derken saç stilini ülkeye yaygın şekilde tanıtmasına vesile olan özel-
liğini unuttuk. başkanlığından önce trabzonspor'da futbol oynardı,kaptanlık yapmışlığı
vardı. vasat ve kel bir futbolcuydu.
yüksek inşaat mühendisi olduğunu öğrenince şaşırdığım bakan. neden şaşırdığımı kısaca açıklayayım, kendisi trabzonspor'da top koşturmuş hatta başkanlık yapmıştır. hangi arada inşaat mühendisi olmuş ve üstüne bir de yüksek lisans yapmıştır şaşırdım kaldım.
trabzon'da hızırbey mahallesinde oturur. mehmet akif ve ali haydar isminde iki erkek çocuk babasıdır. karısı ev hanımıdır. mütevazi bir hayatı vardır. mesleği müteahhitliktir. trabzon halı tarafından sevilen bir şahıstır.
trabzon'da müteahhitti kendisi, sonra kimsenin trabzonspor'a başkan olmadığı zaman başkan oluverdi. Tayyip'in erbakan uzantısı olarak gördüğü Asım Aykan'a karşı trabzon'da direkt olarak güçlendirmesiyle yıldızı parladı. Ondan sonra her şeye evet deme huyu ile süper bir bakan oldu. Kendisinden önce görevden alından bakan zeki ergezen'in şu sözünü unutmamak lazım gelir "ya yiyeni görevden alırlar, ya da yedirmeyeni".
Trabzonlu, inşaat Yüksek Mühendisi; KTÜ Mühendislik Fakültesi inşaat Mühendisliği Bölümü'nü bitirmiş, profesyonel olarak futbol oynamış, Asbaşkanlık ve Başkanlık görevlerini yürütmüş, ve YAPISUN AŞ Yönetim Kurulu Başkanıynda bulunmuş, Trabzon Kalkınma Vakfı kuruculuğunda bulunmuş, 22. Dönem Trabzon Milletvekili. 59. Hükümet'te Bayındırlık ve iskân Bakanlığı görevini yürütmüş,60. Hükümet'te yeniden Bayındırlık ve iskân Bakanlığı görevine getirilmiş bakanımızdır.
rize'de düzenlenen akp toplantısında notlarını karıştırdığı için konuşmaya bir türlü başlayamayıp, rastgele seçtiği kağıttan bir cümle okuduktan sonra yanlış kağıt olduğunu anladığı için bir kağıttan diğerine geçmiş, ne yapacağını bilememiştir. notları arasında konuşmasını ararken kürsüde bolca su tükettikten sonra dinleyicilerden* özür dileyerek konuşma yapmadan kürsüden inmiştir.
--spoiler--
(C) A fellow Trabzon contractor and Trabzonspor board member describes Ozak as coming from the Sufi (mystical) line of the Milli Gorus Islamist movement; he is a quiet, reserved, obedient Erdogan man. As part of Erdogan's strategy to use sports to maintain AKP's grassroots support, and in the wake of AKP's defeat in the Trabzon mayoral race in March 2004, the Istanbul-Black Sea axis which forms Erdogan's Istanbul power base reportedly subsequently succeeded in having Ozak appointed Trabzonspor chairman of the board. At the same time Erdogan reportedly agreed to transfer several million dollars from one of the Prime Ministry's hidden reserves to permit Trabzonspor under Ozak to purchase better players. Our contacts expect Ozak to be relatively more upright than Ergezen was (not a high bar)
--spoiler--
wikileaks in sızdırdıklarına göre islami görüşten gelen bir sufi. burada sorun yok. bunula birlikte, akp nin trabzon'u almak adına trabzonsporu şampiyonluğa oynatmak istemesi ve bu uğurda kulübe el altından para aktarılması politikasının aracısı olarak nitelendirilmiş.
türkiye de bakan olmak zor olsa gerek. uğraşılan şeylere bak.
wikileaks belgelerinde adının geçmesiyle ve bugünkü maçta trabzonspor lehine verilen penaltı sonrası, insanın ister istemez acaba mı diye düşündürten bakan.
trabzonspor'da başkanlık yaptığı dönemle ilgili anlatıyor;
"bir gün cuma namazına gittik, Sağımda Şenol Güneş (dömemin Trabzonspor teknik direktörü), solumda Ünal Karaman (dönemin yıldız futbolcusu) vardı. imam efendi tekbir getirip namaza durmak üzereydi ki hareketliliği fark etti. Ellerini kulaklarına kadar kaldırmış olan imam efendi, beni görünce ellerini indirdi ve yüzünü kıble istikametinden bana çevirerek, "Başkan ne ettun Arçil'lan Şota'nın işini, hallettun mi?" diye soruverdi. Caminin içinde birden buz gibi bir hava esti. Tüm cemaat gözlerini dikmiş bana bakıyor ve vereceğim cevabı büyük bir merak ile bekliyordu. "Hocam her ikisi de tamam. Mukaveleleri de imzalattım" deyince, imamın yüzü güldü, cemaate döndü. "Cemaat, başkan Arçil'lan Şota'yı aldi. Hayden şimdi namaza duralum. Allah kubal etsin." dedi. Sonra tekbir getirip namaza durduk"
transferden sonrasını anlatıyor;
Şota-Arçil'den çok sıkıntı çektik. Şota-Arçil 6 ay evvel bizde kiralık oynamıştı, çok gol atıyorlardı. Biz de aldık getirdik, bir maç kötü, iki maç kötü, üç maç kötü, dördüncü maçtayız. Biz öndeyiz, arkadan da birisi bağırıyor 4 maç kötü ya, 'Ha bu yönetim ne kadar geri zekalıdır aynı adamdan 2 tane aldı' diye."