farsça

    105.
  1. Kürtçe ile olan benzerliği olsa olsa portekizce ile italyanca arasında olduğu kadardır

    Daha iki kürt aşireti kürtçe konuşarak birbirini anlamıyor bir de farslarla mı konuşacak aq farslarla şunları benzetip şunların götünü kaldırmayın.
    19 ...
  2. 112.
  3. Bana Arapça ve Kürtçe karışımı gibi geliyor. Malum iran ABD çekişmesi yüzünden sık sık ruhaniyi televizyonlarda görüyoruz. Daha önce duymamıştım fazla kulağım aşina değildi ama cidden garip bir dil.
    10 ...
  4. 45.
  5. çok hoş bir dil,iran filmi izlerken büyük keyif aldığım dil.
    not:farsça bilen arkadaş varsa yardıma ihtiyacım var.
    9 ...
  6. 20.
  7. sadece kelime olarak değil, mantık bakımından da türkçeye çok benzeyen bir dildir. bu yüzden anadili türkçe olan birisinin öğrenmesi oldukça kolay gibidir. yalnız alfabesinin bana biraz zor geldiğini söyleyebilirim, zira birbirinden ses bakımından farklı olmayan iki t harfi, (te, ta) üç s harfi, (se, sin, sad) üç z harfi (zal, zad, za) barındırmaktadır. birçok kez de sesli harfler çok olmadığı için kelimeyi okuyabilmek için kelimenin telaffuzunu sesli olarak bir yerlerden duymak ya da okunuşunu gösteren bir kılavuz okumak gerekebiliyor.
    bunun dışında gördüğüm kadarıyla türkçeyle şu benzerlikleri öğrenmesini kolaylaştırmaktadır:

    1) ingilizcenin aksine birçok fiilin türkçede birebir karşılığı vardır, bu fiillerinin kullanım alanları türkçeyle neredeyse tıpatıptır. iran'ın yüzyıllarca türkçeyi ve türkleri kültürel olarak çok etkilemesinden olsa gerek.
    2) türkçede nasıl "maç yapmak", "sohbet etmek" örneklerinde görüldüğü şekilde tek başına bir anlamı olmayan "etmek" ve "yapmak" fiilleriyle bir isim vasıtasıyla yeni bir fiil oluşturabiliyorsak, farsçada da "kerden" (yapmak etmek) fiiliyle aynı mantıkla filler oluşturulabiliyor. örneğin: "sohbet kerdem." (sohbet ettim), "teşekur kerdem." (teşekkür ettim)
    3) zamanların (siga) çoğunun türkçede aynen karşılıkları vardır. geniş zaman, şimdiki zaman, miş'li geçmiş zaman vs. farsçada da genellikle aynen türkçede kullanıldığı tarzda kullanılır. bu arada, farsçada üç tane zaman bulunmaz. temel olarak muzari (geniş zaman) ve mazi (geçmiş zaman) olmak üzere iki farklı fiil kökünü karşılayan zaman vardır. bu iki temel kökten yola çıkıp, birtakım başka fiiller ve ön eklerin yardımıyla da gelecek zaman, şimdiki zaman gibi zamanlar türetilir. mazi fiil kökü, mastar hâlindeki fiilin sonundaki nun harfini atma yoluyla elde edilir. örneğin "reften" (gitmek), "diden" (görmek)fiillerinin mazi kökleri "reft" ve "did" şeklindedir. muzari kökünü elde etmek de ingilizcedeki gibi bir "irregular verbs" listesi ezberlenerek, kulak dolgunluğuyla öğrenilir. yani ingilizcede nasıl fiillerin kuralsız geçmiş zamanları varsa, farsçada da muzarinin var. gerçi muzarinin de bazı ince kuralları olabiliyor zaman zaman ama bunlar çok karmaşık ve istisnası olan kurallar, o yüzden ezber ve kulak dolgunluğu en iyi yöntemdir.
    4) en önemlisini neredeyse unutuyordum: cümlenin öğelerinin dizimi tıpatıp aynıdır.

    yani neredeyse dil öğrenmede "chicken translate" mantığına sahip insanların bile kolay öğrenebileceği bir dildir. iş daha çok kelime ezberlemede...
    8 ...
  8. 7.
  9. ingilizce ile aynı dil ailesindendir.

    şöyle ki ;

    acemce : nev
    ingilizce : new

    acemce : leb
    ingilizce : lip

    acemce : sitare
    ingilizce : star

    acemce : birader
    ingilizce : brother

    acemce : peder
    ingilizce : father

    acemce : bed
    ingilizce : bad
    7 ...
  10. 85.
  11. Öğrenmek istediğim dil.
    Acayip merak sardım farsçaya.
    6 ...
  12. 93.
  13. Kürtçeye benziyor gibi ama kürtçenin yanında fazlasıyla kibar ve köklü bir dil.
    Farsça Müzikler türkçeye fazlasıyla benziyor ve ağır Müzikler.
    Dili ve müziğiyle biraz haşır neşir olursanız derine indikçe türkçeye yaklaşacaksınız, türk sanat müziği makamları ve türk bestecilerin beste ve güftelerini göreceksiniz.
    Edit: neden eksilendiğini anlamadım, yanlışım falan varsa eksilemek yerine düzeltin
    8 ...
  14. 97.
  15. Bundan üç dört hafta önce ücretsiz Farsça kursu olduğunu öğrendiğimde hemen başvurmak isteyip başvurmamıştım. Kurs ücretsiz olsa bile kayıt tarihinin üzerinden on gün geçmişti. Neyse ki üniversitemin ayarladığı bir program olması hasebiyle ve hocamın da yardımıyla kayıt bürosuna gittim. Konya gibi bir şehirde yaşayanlar bilir; Bosna Hersek Mahallesi'ne gitmek çarşıdan bile tramvayla elli dakika sürer. Büro da Bosna'daydı.Neyse, kayıt yaptırmak için gittiğimde çok geç geldiğimi(Haftada 3 saatten 6 saate katılmamışım)söyledi görevli. Yapabilir misiniz bu saatten sonra, başlangıcı kaçırdınız dedi. Moralmen biraz çöksem de bu beni daha da hırslandırdı. Adama içten içe öfkelenerek çıktım ama o an bu dili kesin öğreneceğimi söylemiştim kendime. Başlangıcında beyhude bir hırstı. Kayışı kopan hırsın bir şeye yaramayacağını, hiçbir şey öğretemeyeceğini hepimiz biliriz. Kursa baslamak istememin birkaç sebebi var. En büyük sebebi farklı bir dil öğrenmenin cazibesidir. Hatta gerçeği itiraf edeyim ki dünyanın en iyi şairlerini yetiştiren en iyi şiir dilini öğrenmekti. ikinci bir sebebi de yazın geçen boş zamanın rehavetini üzerimden atmaktı...Ve ardından kursa başladım. ilk gittiğim gün bazı şeyleri oturtmaya, nüanslarını ve inceliklerini yakalamaya uğraştım. Hakikaten ilk zaman konulara aşina olmadığım için pek bir şey anlayamadım, ama iyi bir izlenim edinerek ayrıldım. Hoş gelen bir ritmi vardı, anlamasam bile dinlediklerim içimi kıpır kıpır ediyordu. Hayır yanlış anlamayın,bu farklı bir dil öğrenirken "bilinmeyene" olan saf bir alaka değildi. Bu dilin farklı bir musikisi vardı. Noldu biliyor musunuz? işin en başında boş bir hırsla başlayan ben bu dili sevmeye başladığımı farketmiştim. Hem ben değil miydim şiir için bu dili öğrenmek isteyen? Ama insanoğlu işte, kötü duygular güzel duyguları eziyor hatta unutturuyor. Başlangıçta - doğal olarak - herkesden gerideyken hususi çabalarımla, zevkle çalışarak önlere geçtim. Aradan neredeyse bir ay geçti. Ben hem Farsçayı hem hocamı sevdim. Bu dile aşık oldum. Bu dille yatıp kalkıyorum. Geçen sene Osmanlı Türkçesi öğrenirken geçirdiğim meşakkatli zamanların semeresini şimdi bu alanda almanın sevincini yaşıyorum. Kelimelerle oynamak, etimolojisini öğrenmek müthiş bir duygu...diller arasındaki müşterek yönler de cabası. Eğer Farsça öğrenmek istiyorsanız, çok büyülü bir alemin içine girdiğinizi bilin. Ön yargılarınızı yıkın, sabredin. Hiçbir dili öğrenmek kolay değil ama dünyada bir Türk dil öğrenecekse en kolay öğrenebileceği dillerden biridir. Bir tutku besliyorsanız zaten sizi kimse bu yoldan alıkoyamıyor. Sadece acele etmeyin! Farsçaya karşı gizliden gizliye aşina olmamı, sevgi büyütmemi zamanla farketmemi biraz da komşumuz iran'ın kültürüne ve tarihine meraklı olmama bağlıyorum. Tarih boyunca Türk ve Pers ilişkileri ve Türkmenlerin son asırlarda iran'ın kültürünün ve manevi tarafının teşekkül edişinde bir payı olması da ayrı bir mevzu. iki kültür arasındaki yıllardır süregelen etkileşimler ve bağlar aşikar... Ve ayrıca dokuz yıllık bir Sago sever oluşum diğer bir etken... bilenler bilir. Gerçekten öğrenmek isteyenlere kaynaklar önerebilirim. Elimden geldiğince destek olmaya ugraşırım. Ayrıca size bir tavsiye; ilber Hoca'nın Farsça ve Fars şiiri üzerine olan yorumlarının videolarına ve makalelerine internet üzerinden erişebilirsiniz... malumunuz, ilber Hoca iran kültürünü pek sever...
    4 ...
  16. 13.
  17. bir tarih profuna göre türklerin en kolay öğrenebileceği dildir.
    4 ...
  18. 63.
  19. Allahım..
    Yada farslar gibi mi desem, ey hudo..

    Neden bu yapılıyor anlamıyorum. Arkadaş, türkçeyi eksik göstermek için çaba harcamak niye ? Niye amk bi anlasam.. 2 kelime dilbilim okuyunca diller hakkında çok bildiğinizi sanıp konuşmayın şurda. Saçmalamayın. illa konuşacaksak 3 yıldır biz bu işin üniversitesini okuyoruz, hodr-i meydan.

    Arkadaşım, balığı ağaca çıkma yeteneğine göre yargılarsan kendini aptal sanar. Eğer dilleri oluştukları çevreye göre yargılamazsan bütün diller bir yerde eksiktir.
    Kar için öz kelimesi bulunmayan çöl dili arapça da eksiktir, denizleri tanımlamak için kısıtlı kelimesi olan farsça da eksiktir, mesela çadırlarda yaşayanların konuştuğu türkçe de ev terimleri olmadığı için eksiktir.. (duvar: (divar) farsça, pencere farsça, halı arapça vs vs).

    Evet diller birbirinden etkilenir. Evet türkçe farsçadan etkilenmiştir. Farsça da arapçadan etkilenmiştir (ki %40 a yakın kelime haznesi arapçadır). Arapça da ibraniceden etkilenmiştir, ibranice antik dillerden... sonu gelmez arkadaşım bunun.
    Dillerin birbiriyle etkileşimini göstererek şu dil üstündür bu dil değildir denemez. Çünkü mesela türkçe fiil yönünden güçlüdür, kelime yönünden zayıftır, ingilizce fiil yönünden zayıftır, kelime yönünden güçlüdür.

    Ki farsça hint avrupa dilidir, türkçe altay dilidir, elma ile armutu nasıl kıyaslayabilirsin. Sizin filoloji bilginizi düteyim.

    Mesela "zor" farsçadır, ama bunun türkçesi de "çetin"dir arkadaşım. "Kitap" arapçadır ama türkçesi "betig"dir. Bunları bilmiyorsan sus, konuşma.
    "Hiç"in türkçesi en eski zamanlarda "ever"dir mesela. Zamanla unutulmuştur, doğaldır. Bunlar hiçbir şey kanıtlayamazsınız.

    ağa, ağuz(ağız), aş, otaq, ocaq.. bunlarda türkçeden farsçaya geçmiş. Ne kanıtlayalım şimdi ?

    Olum bilgisizlik ve mankurtluk başa bela.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük