çağımız insanının en büyük sorunu olan adeta kitlelerin birbirlerinden uzaklaşıp yabancılaşmasına sebebiyet veren vahim sorunlardan birisi olan "farkındalık" mefhumuna karşı olumlu adımlarla gerçekleştirebilecek farkındalık içeren davranıştır.
isimlerini burada zikretmek istemediğimiz zibidilerin ama mesela dostoyevski gibi tırt yazarları açıp okumak değildir mesele ya da iki kült film -atıyorum bergman atıyorum tarkovsky atıyorum kurosawa filmleri- izlemek de değildir bu farkındalığı bizlere sağlayabilecek olan.
gelelim bu eşiği asıl yükseltecek olan meselelere;
bir insan kalkıp kahvede iki batak atamıyorsa yeri geldiğinde altılı ganyan oynayamıyorsa, halk ekmeği kuyruğunda gelir gelmez iki saat sıra beklemiş bir adamın hemen önüne kaynama yapamıyorsa, çay ocağına gidip hacı amcalarla ülke kurtaramıyorsa, okeyde taş çalan arkadaşına ıstaka kaldıramıyorsa, halkla adeta kenetlenmiş parmaklar misali kaynaşamıyorsa ne anlamı vardır bu farkındalık dediğimiz meselenin.
sorarım size ne anlamı kalmıştır.
bu kişi, aristokrat sınıfının kölesi olmuş avam tabakasını aşağılar gibi adeta jakoben tavırlar içerisine girmiş, derin uykular içerisinde kalmaya mahkumdur.