farklı olmak

entry92 galeri16 ses1
    1.
  1. farklı olmak için başkası gibi olmamak kendin gibi kalabilmektir
    5 ...
  2. 2.
  3. insanlar arasında göze batmak,sivrilmek,dikkat çekmek,popüler olmak için değil,kendinde bulunan farklı olma potansiyelini doğal bir şekilde kullanmaktır.
    2 ...
  4. 3.
  5. herkes bir şekilde bir diğerinden farklıdır. farklı olmaya çalışan da, çalışmayan da. örnekte de görüldüğü gibi (bkz: farklı olmak)felsefe yaparak da farklı olmaya çalışılınabilir. gerek yoktur. sakindir. * * * *
    0 ...
  6. 4.
  7. diğer insanlardan daha farkı düşündüğünü, yaşadığını düşünmek. hez farkılıdır.
    0 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. 7.
  11. ..ki vardılar...farkında değildiler...farklı olduklarını sandılar..oysa ki etraflarındaki yükseltiler yaratılalı beri birçok sahibinin çıktığından bihaberdiler...

    dünyaya artık köy deniyor bilmem farkında mısınız? sebebi ticaret ve dolaşımın rahatça yapılabilmesinden ziyade bilgiye en hızlı şekilde ulaşabilme imkanlarının giderek artmasıdır. tarihin başlangıcından beri farklı düşünce akımlarının daha da farklılaşarak günümüze kadar gelmesi, bu süreçte yaşanan sancılı dönemler üzerine kat be kat toprak örtmüş ve artık fosilleşmiş bedenlerden çıkan görüşlerin hala yeşerdiği bir toplum salt bilgi aktarımından geçer. doğru bilgi aktarımı önemlidir. bilgi bir kelimenin ortaya çıkışı, kullanım alanları olabileceği gibi yaşanmış bir olayın hayat üzerine tezahürlerinden de meydana gelebilir. neticede her tecrübe bilginin farklı yönlerini, farklı taraflardan görünümüdür. hülasa bilgi farklı bedenlerden * farklı süreçler geçirdikten sonra çıkar. bu çok doğaldır çünkü insanın hayat evresinde geçirdiği dönemleri etkileyen değişkenler farklı farklıdır.

    netice itibariyle farklı düşünce şekilleri, farklı yaşam stilleri, farklı aile yapıları, farklı kültür vb süreçlerden geçen her kişinin farklı görüşlere sahip olması şaşırtıcı değildir. aslolan bu farklılıklarla bir arada bulunabilme farkına haiz olabilmektir. bunun yolu bana göre müsammahadan geçer, fikre karşı saygıdan geçer, beğenilerin farklı olacağı ihtimalinin varlığından haberdar olmaktan geçer, ortak yaşama alanları içerisinde karşı karşıya geldiğimiz kişilerle düşünebilme yetisine sahip olduğumuzu bilerek iletişim kurabilmekten geçer.

    aslında sayılan birçok çözüm alternatifi sağcısı, solcusu, dindarı, ateisti, beşiktaş'lısı, fenerli'si, erkeği, kadını farketmez bir şekilde hayat içerisinde etrafındakilerle etkileşim halinde olan herkesin ortak düşünceleridir.

    komik değil mi? barış olsun evet ama şöyle olsun yok öyle olmasın böyle olsun diyerek tartışabilmek. bu da insanların amaçtan ziyade araca verdikleri değerin yani maneviyattan ziyade maddiyatın biçimlendirdiği görüşlerin çarpışmasından ortaya çıkmakta. oysa ki düşününce amaç barışsa, amaca giden yolu beirlemek kavgayla, güç gösterisi ile çözülecek değil aksine bu durum daha fazla kaos ortamına yol açabilecek bir problem.

    neticede farklılıklar aslında insanların zenginliğidir.
    1 ...
  12. 8.
  13. belki de kendin olabilmektir farkli olmak. hayati bir tiyatro sahnesinden ileri goturebilmek, herseye ragmen kendin gibi davranabilmektir.
    0 ...
  14. 9.
  15. metal müziğin ana felsefesi(idi). Popüler olandan kaçmak, kendini sürüye ait olan bir koyundan daha ileriye(belkide geriye) götürebilmek. Ama bu olumlu olur mu, olmaz mı, insan tek mi kalır, o bilinmez...
    (bkz: marjinal)
    0 ...
  16. 10.
  17. yaratıcı olmaktır, farklı şeyler düşünmek onları hayata geçirmektir, modaya ayak uydurmamaktır, kendi tarzını yaratmaktır.
    1 ...
  18. 11.
  19. 12.
  20. çok ağlıyorum elinden ama bu da kapitalizmin elinde oyuncak olmuş bir başka olgudur. Ben ne yapayım kardeşim, her şey "madde" olmuş. Söylemeyelim mi?

    Farklı olmak; en basit ifadesiyle kuralsız olmakken (kuralsızdan kastım çivi gibi çakılı prensiplere bağlı olmamaktır) baktığımız her şey bize "farklı olmanın kuralları"nı haykırmaya başlamış. Yok mor inekler yok ferrari'sini satan bilgeler, yok bilmem ne guruları. Bin tane kitap yazmışlar yayınlıyorlar. Alın okuyun, bir tane dişe dokunur laf edilir mi? Reklâmlar bas bas bağırır; "farkını göster eşek jeans giy!", "Sen farklısın olm, manyak parfüm çıkardık. bak taze ekmek esanslı buğdays!", "Dünyaya farkını göster, 2007 model zort otomobiller yetkili satıcılarda!", "Farkını göstermek isteyen kadınlar, gelin sachma ağda bantlarını deneyin!", "Lan deli misin sen? Annenin margarinini mi kullanacaksın? Farklı ol biraz sürtük! Bak biz genç ev hanımları için ürettik bunu, tanıtım fiyatı bla bla..."

    Farklı olmayı ne hale getirdiler. Hâlbuki istisnasız her insan birbirinden farklıdır. Aynı yastığa baş koyan, aynı cephede çarpışan, aynı hakeme küfreden, aynı erkeğe âşık olan, aynı naneyi yiyen herkes birbirinden faklıdır. Her parmak izi, her ses tonu, her retina, her düşünce, her sevgi farklıdır zaten. Ama işte kendini kabul ettirme sorunumuz yok mu? illa şekilciliğe vuracağız. Pantolonumuz, gömleğimiz, parfümümüz, yemeğimiz, sigaramız, sevişmemiz, küfür etmemiz dışarıdan belli oluyor ya, "farklı" olacak. Mor olacak geçmişini sevdiğimin ineği; Siyah, beyaz ya da sarı olursa olmaz çünkü. Ulan iyi de tüm ineklerin mor olduğu bir yerde de beyaz olan farklı olmuyor mu? Yazsana bunu da kitabına artist? Hani her şey karşıtıyla var oluyor ya, duymadınız mı hiç? "Farklı ol" diye diye herkesi alçı kalıbından dökülmüş dandik biblolara çevirmeye çalışıyorlar. Sattınız tabii kitabınızı, çamaşırınızı, arabanızı vs. keyifler keka değil mi? biz burada kendimizi paralıyoruz kimin umurunda?
    1 ...
  21. 13.
  22. özgün olmaktır.

    bir kimsenin anlamı, eğer ki sizin için, herkesten daha değerliyse bu kimse sizin için faklı olmuştur.

    farklı olmalısın
    bakışından sözlerine, gözlerinden dokunuşuna..
    “bir zamanlar” demeliyim, “o vardı, kimseye benzemezdi
    eşi benzeri yoktu”;
    söylemeliyim.
    her şey seni hatırlatmalı,
    yağmurlardan karlara, güneşten ayazlara..
    ve seni hatırladığımda
    gülümsemeliyim bilmeden.
    özlemeliyim;
    delice ağlamak isteyip de ağlayamayacak kadar..
    kanamalı içim “sen” diye.
    fotoğraflarına bakınca bir ah çekmeliyim derinden;
    “pişman oldum” deyip,
    kızmalıyım kendime.
    adatılmış bir kadının nefreti gibi kin duymalıyım
    varlığımdan yokluğuma, emeğimden isteklerime..
    damarlarımda hissetmeliyim dil yarasını,
    kan pompaladıkça kalbim
    daha da acımalı o yara.
    umut etmeliyim,
    tekrar bir gün döner seversin,
    gözlerinin ışıltısını yeniden görür
    mutlu olurum diye!

    farklı olmalısın benim için,
    sana bakan bu gözlerin bir ayrıcalığı,
    onlar için de, sen ayrıcalıklı olmalısın.
    sen.. aşkı, kısa da olsa, yaşamama sebep;
    dokunamadan,
    bakamadan,
    öpemeden,
    sadece bilerek her şeyi
    ve hissederek..

    işte oldu,
    artık farklısın!..
    0 ...
  23. 14.
  24. belki yaşamın işleyişinden kaygı duymaktır.

    21 yıldır yaşıyorum.
    kısa yaşamımın her döneminde anlaşılmaz oldum,
    en azından beni buna inandırdı
    (yeni anladım aslında herkes benim gibi )
    uludağ sözlüğe yazdıklarım beni farklı kılar mı?
    kurduğum arkadaş çevresi beni farklı kılar mı?
    okuduğum okul beni farklı kılar mı?
    sevgilim beni farklı kılar mı?
    annem beni farklı kılar mı?
    giydiğim tiçört beni farklı kılar mı?
    taradığım saçım beni farklı kılar mı?
    gezdiğim yerler beni farklı kılarmı?
    dinlediğim müzik,okuduğum kitap beni farklı kılar mı?
    oy verdiğim partı beni farklı kılar mı?
    inandığım din beni faklı kılar mı?
    güzel olsam,yakışıklı olsam bu beni farklı kılar mı?
    kazandığım para beni farklı?
    .
    .
    .
    her zaman farkına varmadan da olsa için için bu soruyu kendime sormuşum aslında.
    ve her seferinde verdiğim cevaptan tatmin olup olamadığım konusunda kararsız kaldım.
    yani mutsuzluk,
    bazen de mutluluk
    yani aslında herkes gibiyim.

    21 yıl geçmiş anlamadım,
    41 yıl daha geçse
    gene anlamazdım.
    aslında herkes gibiyim.

    yaşamımdan anladığım şu andan ibaret ,
    bir yandan çay içerken bir yandan milyonlarca girdi arasından dipsiz hayali bir alemde yabancıların ilgisine mahzar olmayı dilemek.
    tıpkı senin gibi.

    ne yaparsam yapayım aslında hiç bir insanın hiçbir insandan farkı olmasada
    benim bi farkım olmalı,
    bunu düşleyerek tüm hayatım geçer ,
    en son anım da herkes gibi nihayete ererken göreceğim ki
    aslında herkes gibiyim.
    1 ...
  25. 15.
  26. aslinda farkli olmaya calismamaktir ozaman siradan olursunuz cünkü herkes farkli olmak ister..
    0 ...
  27. 16.
  28. tüm insanlar birbirine benzer yaratılmıştır... farklı kılan davranışlardır.
    4 ...
  29. 17.
  30. 18.
  31. farkliyken aynilasma sendromuna kapilmamak lazim; hatta "farkli olmaya calismak" sizi birkac milyon kisiyle tip-a-tip ayni kiliyor. kim ubermensch olmak istemez ki? farkli oldugunu dusunen kisiler, bazen cocukluklarinda ya da ergenlik doneminde yasitlari tarafindan ezildiklerinde ya da bir ozellikleri yuzunden ya yuceltilmenin, ya da sovulmenin bir sonucu olarak kendilerini farkli hissederler.

    insanin kendini bir dunyadan soyutlanma hissini yasadigi zamanlar olabiliyor, ama bu cogunlukla illa ki sizin farkli olmanizin bir sonucu olmuyor. cevrenizle iletisim sorunlari yasiyorsunuzdur ya da kendinize benzer sekilde dusunen bir dost bulamiyorsunuzdur. dusuncelerinizi paylasabilecek tek bir dost bile, akut otekilesme sendromunun dugumlerini cozebilecek guctedir.

    farkli olmaya calisanlarin okumasini tavsiye ettigim bir konusma gecti dun; 3 tane arkadasimla yemekteydik ve derin bir felsefik altmetin tasidigini dusundugum bu tablo belirdi:

    konusma kimin kulaklarinda kac deligi oldugu konusuna sapti, piercing miercing sohbetlerinden sonra en dogal yere vardi elbet. ben kulaklarimi 2-3 formasyonunda (bir kulakta 2 delik, digerinde ise 3) deldirdigimi soyledim ve ekledim; "o zamanlar herkesten farkli olmaya calisiyordum, hani herkes modaya uyuyup 1-2 seklinde deldirir ya?!" masada iki atrkadasim daha, seneler evvel ayni dusunceye kapilip 2 delige 3 delik deldirmisler, tipki benim gibi.

    Masadaki orijinal, azinlik mensubu arkadasimizin ise kulaklari "1-2" stilindeydi.

    "ahaha baksaniza; farkli olmaya calisirken ayni olmusuz ulan, bundan son derece ulvi bir sonuc cikarabiliriz!" dedim. gulduk. kendimi pis hissettim.
    3 ...
  32. 19.
  33. sadece kendi sınırlarından taşmak değildir. kendin olmamak farklı olmak değil asla. bütün insanların sınırlarına taşabilmek, o sınırlarda genişleyebilmek, o sınırlarda oynamaktır. çoğu insanın başarmak istediği fakat çok azının başarabildiği farklıyı görebilmektir. yerel* değil, evrensel* farkını farkedip sunmaktır. yerel fark, yerel başarı demektir. geçicidir ve çabuk tükenir; zira hedef* yani hayal* büyük* olmalıdır ki fark yaratsın. büyüklüğünü de sen değil; evrensel değerler, genel geçerler, gelir geçmezler falan yani nesnel pencereler belirlesin. ayrıca bir şekilde farkedilme girişiminde bulun ki farkın farkedilsin birileri tarafından. özetle, farkında olabilip farklı olmak ve fark edilmek güzel.. *
    kimisi de vardır ki bu kadar farklılaşma çabasına girilen şu maratonda; fark sandığı gayriyeteneğini bir hüner gibi sergilemeye çalışır. lakin eline gözüne bulaştırır. tek farkı lafı farklı yerinden anlamasıdır.
    1 ...
  34. 20.
  35. kendin olarak başarabildiğin zaman anlamlı olan durumdur. yoksa farklı olmak için çabalayarak farklı olmanın hiç bir anlamı olmadığı gibi, bir süre kendini inandırsa dahi farkına varıldığında insanın öz saygısını yitirmesine neden olur.
    0 ...
  36. 21.
  37. Herkes bir yöne doğru giderken kitleleri izlememek.

    Diğer tüm koyunlar beyazken siyah olmak ve sürüden ayrılmak, sürüden ayrılanı kapacak olan kurtla karşılaşmak fakat 'kurtun sürüden ayrılanı kapacağı' koyunlardan farklı olduğun için kapılmamak.

    Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını kapamak.

    Herkesin 'doğru' olarak kabul ettiği kavramı bi kenara itip, neden karşıt kavramın yanlış olduğunu araştırmak.
    2 ...
  38. 22.
  39. beğenilmek için yapılanı itici yapar, doğuştan geleni ise belki de kahraman.
    2 ...
  40. 23.
  41. ORMANDA iLERLERKEN iKi YOL VARDI. BEN AZ KULLANILAN PATiKAYI SEÇTiM. BELKi ONDANDIR BU ZORLU YAŞAMIM ruh halinde olan olan insanların yaşam tarzıdır.
    3 ...
  42. 24.
  43. özenti olmamaktır. herkes konya'ya gıderken tonya'ya gitmeyı tercih etmektir. herkesin birbirine benzediği yerde hiç kimse yoktur. ( M.FOUCAULT ).
    1 ...
  44. 25.
  45. duruma göre insanı sıkıntıya sokan durumdur.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük