senelerce türkçe olarak söylediğiniz halde, hiç tınmayan tahta kafalılar için asla denenmemesi gerekendir. faydası varsa, dilimiz döndüğünce deneyelim de, yok anam. anlamayan anlamaz.
kolaydır, marifet değildir.
önemli olan söylediğini de hissettirmektir. biliriz ki, ağzı olan konuşmaktadır, ağzı olan "seni seviyorum" da demektedir, ama bu "seni seviyorum" cümlesinin pek azı önce kalpten gelip, sonra ağızdan çıkmaktadır.
özde hep aynı şeyi anlatmak olacağından pek bir mantığı olmayan durumdur. seni seviyorum cümlesini ifade ettiğimiz farklı dili sular seller gibi biliyorsak değerdir, bilmiyorsak özenti ve bir o kadar da ezberdir.
hangi dilde söylendiğinden ziyade, kime söylendiği önemlidir. belki hiçbir dilde söylemezsiniz, söyleyemezsiniz veya henüz söylememişsinizdir bu cümleyi. ama yüreğiniz söyleyecek olduğunuz güne kadar artarak çarpmaya devam edecektir. dikkat edin, bu cümleyi hayatta bir kere ve hakedenine-gerçek sahibine söyleyin ki gizemi ve tüm ışıltısı hayat boyu süregitsin, hayat boyu mutluluklar getirsin.
Toplumda yaşayan neredeyse her bireyin, Türkçe haricinde diğer dillerden en azından bir tanesinden seni seviyorum diyebildiği aşikardır da, sorduğunuzda; "ulan nedir sana göre aşk" "nasıl bişey bu sevgi" dediğinizde bir cümle bile kuramaz öz türkçemizle.