toplumlarin cokus surecini belirleyen en onemli kriterlerden veya gostergelerden biri entellektuel cozulmeler veya idrakin yikima ugramasidir. bilenle bimeyen arasindaki vadi duzlesmeye, mesafe bir cizgi kadar kalmaya baslayinca bilginin yerinide maalesef zevkler ve taraflar alir. bu cozulme beraberinde toplumsal ayrismayi getirir. zihin daralmasi soylenen veya yazilan herseyi bir kategorizasyona tabi tutar ve bizimkiler ve otekiler diye kesin cizgilerle ayirir.
bu safhada yasananalar herkesin bir duvarin onune gecip bagirmasi ve kendi naralarinin yankilarini dinlemekten baska bir sey degildir. bir kitap, makale veya bir soz en dusuk akli mertebeye indirgenir be sadece iyi-kotu diyerek tahlil edilir. dil ve uslup kaygisi zaten gozetilmedigi gibi kavramlarin icide herkesin o duzeysizlestirilmis algilarina gore doldurulur ve evrensel kabul edilen kavramlar bile bu yikimdan, bu duzeysizlikten nasibini alir...
farklı düzeyleri aynı anlayış seviyesine indirmek, önceden belirlenmiş: iyi-kötü kavramlarını toplumun önüne koyarak, kolaya alıştırmak cahilliğe çözüm değildir.
insanların algılamalarını sağlam temellere oturtmak için:
en düşük idrak (anlayış) seviyesindekileri eğitmek, onlara doğruları öğretmek: bilgi ve araştırmanın, bir zevk veya tercih meselesi değil, aklın-mantığın gereği olduğuna inandırarak insan kalitesini düzeysizlikten kurtarmak gerekir.
saygıyı kavramlarından silmiş bir bireyin savunduğu uyguladığı muhatabını sığ görüşleriyle boğduğu andır. o anlar geçmez. bir cümleyle anlatmak istediğini bin kelimeyle anlatır. siz yorulursunuz o aynı eksende gezinmekten yorulmaz. en sonunda ya hee dersiniz yada kendi görüşünüzü söyler noktayı koyar kalkarsınız.
yanlış anlaşılmış bir kitaptan bir cümle.(roman değil belli)
farklı algı seviyelerini ortak idrak derecesine indirgemek; en münevver olanın bile paçasından tutup aşağı çekmek zorunlu kabule yerleştirilmişlerle mümkündür. "vatan sağolsun", "şehitler ölmez, vatan bölünmez" "bir türk dünyaya bedeldir" ve benzer diğerleri. bu kez uygulanan dezenformasyon değil genel hamasetten türemiş zorunluluktur.
veya:
fikri genel anlamda kültürün içine zerk edilip aydın kılınmış şişirilmişlerin dolduruşu ile "o öyle diyorsa artık söylenecek söz yoktur" seviyesine çekilebilen idrakin güdümlü yanılsaması sonucu oluşan kolektif dandik bilinçtir.
veya:
büyük sözü dinlemeyen, büyük belaya düçar olur.(dur)
dur bakalim amigo hemen üzerine alinma. bu tanımlardan biri yahut birden fazlasi harlamana sebebiyet vermesin. hele yaziyi bir tamamliyalim.
efendim yukardaki ibarelerin tamami en kafasiz ve sig insanlarin kullandiği nitelemelerden bir bukledir.
türkiye cumhuriyeti gibi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya calisan kişi ve kişilerin laf salatasi darasini düserekten beyan ettikleri, aklı ve fikriyati bir kenara atarak -cahilikten ve hamasete siğindiklarin kelli- görüslerinin (!) özü budur.
bildiğiniz alimi olsun, cahili olsun, bilsin yahut bilmesin toplumsal dinamikler genelde kişiyi bir taraf olmaya zorlamaktadir. toplumun buyuk kısmı hayati siyah yahut beyaz gördüğü için ve ara renklerden bir haber oldugu için bir fikri akımı en fanatikce savunur.
evet biliyorum tahsil cehaleti alir eseklik baki kalir sözünü. fakat konuya hakim olmadan daha kendi savundugu fikrin ne oldugunu bilmeden - karsit görüsü bilmesini gectim- yahut bilmezden gelerek kasti olarak develik yapmak fevkalade basittir.
fakat arastirma tarastirma yapmadan hayati beyinsiz siyaset- futbol ve dedikoduculuğun carklarina teslim eden kitleler ciddi anlamda kafa düdüklemektedir.
üstüne üstlük en bayaği deyişler ve atasozleri olgulari yorumlamalari ve kendilerine yontmaya calismalari ya şakşakcilik ya da kodummu oturturum efelenmeleri neticesinde ömür törpüsü vazifesi görmektedirler.
eğitim ve ögretim tornasindan görmemiş kişi ve kişilerin eblehliklerine hoşgörü ile yaklasilabilir. fakat eğitim ve öğretim tornasindan geçmiş kişileri eşeklikleri ciddi anlamda can sıkmaktadir.
üstüne üstlük tartişma kültürü 'karsimdakini göt edeyim de kendimi ihya edeyim' mertebesinde cakili kalmiş olanlarin bilgi alişverisi yapma olduğunu pas gecerek hakikatleri carpitmalari fevkalade zararlidir. bir de buna merak etmeme kabizliği eklenirse durumun vehametini daha iyi anlarsiniz.
peki bunu kolay olani yapmama formulu mu ne? düsünsel anlamda kapitalist olacaksin arkadas muhafazar ve tutucu olmayacaksin. - hiiii bu yazar emparyalist usağiymiş- kapitalizm dendiği zaman aklına para gelmeyecek, o metodu fikirsel, bilimsel ve olaylari yorumlama yetini geliştirmek için gerekirse götünü yere cakacaksin.
gerekirse telefonuna kontur yuklemeyeceksin ptt karti ile alo yapacaksin, o arti değeri kendini donatmak için harcayacaksin. zamanını iyi kullanacaksin ve planlayacaksin. okumak için eline ne gecerse okuyacaksin. hele bir temelin sağlamn olsun ondan sonra kendine uzmanlik alani secer o yola bas koyarsin.
sözümüzün özü bu sefer Tongue Fu'dan geliyor;
'Dünyanın yarısı söyleyecek bir şeyi olan ama söyleyemeyen, öteki yarısı da söyleyecek bir şeyi olmayan ama durmadan konuşan insanlardan oluşur.'