söylediklerim bomboş
incir çekirdeğini doldurmaz
yapamadıklarımız yaptığımızın sisinden görünmez
başkasını dinlemem
hiç kimseye güvenmem
sonra dünya siyah olmuş, neden?
ben hiç farketmeden
ben hiç farketmeden
ardımda çöplük bıraktım
hiç bıkmadan hep attım
beton beton büyüttüm
hiç sormadan uyudum yattım
bunu böyle kim yaptı
ben orada yoktum ki
sonra dünya siyah olmuş, neden?
ben hiç farketmeden
ben hiç farketmeden
ah bu renkler, ah bu renkler
resimsiz ressam
cevabı yok ben sormasam
ah bu renkler, ah bu renkler
verimsiz ressam
cevabı yok ben sormasam
çocuğuma ders olsun diye
tuttum bir tokat attım
konuşmak anlaşmak varken
ilk fırsatta kavga ettim
güç her şeyin başı derim
ardından düşüncelerim
sonra dünya siyah olmuş, neden?
ben hiç farketmeden
ben hiç farketmeden
politikadan bıkmıştım
hak hukuk derken batmıştım
işler yolunda değil diye
suçu başkasına atmıştım
küçük birikimlerim bana yeter derim
sonra dünya siyah olmuş, neden?
ben hiç farketmeden
ben hiç farketmeden
ah bu renkler, ah bu renkler
resimsiz ressam
cevabı yok ben sormasam
ah bu renkler, ah bu renkler
verimsiz ressam
cevabı yok ben sormasam
fikret kızılok'un yadigar albümünden. ama sadece "bir şarkı" deyip geçmek haksızlık olur. en basit tanımlamayla; sözleriyle de o dingin müziği ve söylenişi ile de kişi üzerinde derin etkilere sahip olabilecek bir eser denebilir mesela. sözleri de;
susamış suların akışı gibi
çaresiz gözlerin bakışı gibi
kapının ansızın çalışı gibi
akrebin ateşte yanışı gibi
vazgeçip uzaktan senin yanında
kendime cevapsız soru sormuşum
kaybolup giderken fırtınalarda
gönlümce bir ıssız ada bulmuşum