faris kuseyri

entry3 galeri0
    1.
  1. sonra edebiyat, heves, edebiyat güncesi, üç nokta, mor taka gibi dergilerde şiirleri yayımlanan, kitap çıkarmamış şair. kün adlı şiiri 2007'nin en çok sevilen şiirlerinden biri olmuştu. aşağıda isyan adlı şiiri var.

    isyan
    inkârın soylu kanatları vardı ki onlar kırıktır
    kaynayıp coşsam huruç büyüse dal dal
    selam ederim kırık sabahlara
    buğday yansa ekmekler mi esmerleşecek
    kanasam kızaracak mı sular

    selam olsun yıkılan kerpiç duvarlara
    yakılan tarlalara selam olsun
    kırılsa göçmenlerin kanadı
    ağlamak mı düşecek payıma
    ateşe hançer çeken yaşlarıma selam olsun
    selam olsun kararan gözlerime

    ihtilal günlerinden sabırlar devşiren sen misin
    sen misin kuytularda inatçı mağlubiyetleri büyüten
    kaç kerre gördüm ölülerin üşüdüğünü
    ve dahi duydum kanadığını çınarların
    yansam, alevden bir çelenk koysalar göğsüme
    başım mavzere ayağım denize bakardı
    geldim işte silerek hesabımı
    övüyorum omzumdaki tüfenk ağrısını
    dalgalar kabardıkça kabarıyor
    mezar taşlarından isimler seçiyorum
    bir utanç gibi uzuyor ömrüm

    şafak gümbürdese
    turkuvaz koksa denizden uzak şehirler
    otlaklara zümrüt diyorsan eğer
    her sözünü lanetliyorum

    çürüyen dilim beni sars
    yasak bir sevdayı anlatır hep türküler
    patlamış nar çiçekleri acıkmış gök
    tutundum dalınıza
    kırılsa üzülecek mi ulu şehirler

    bil insan!
    koşar ayak geçtik
    zeytin ve defne ağaçlarının altından
    şelaleler ki yurdu saçlarımızı
    acıtmazlardı sular gibi
    koçlar bildik ve develer bildik
    ve yemişler yedik özlenen ellerden
    ey bağbozumlarının uslanmaz neşesi
    şarapların bin yıllık tortusu ey
    ne kadar uzakta kalsa da gelecektir
    bir mülteci gibi yoksul şehrimizi kıskanan
    0 ...
  2. 2.
  3. pek çok edebiyat dergisinde şiirleri yayımlanmış şair, edebiyatçı, öğretmen kişilik. çocuk kitapları konusunda türkiye'deki önemli isimlerden biri olan ebru akkaş'la 2008'in mayıs ayında evlenmiştir. heves'te yayımlanan ve tarihine altın harflerle yazılmış olan "kün" adlı şiirini, şiir deryasında apayrı bir yere oturtuyorum ben. kendisini okudukça okutturan, başkasından dinledikçe dinlettiren, su gibi duru, bal gibi tatlı, hafif limoni; lakin her daim rakı kıvamında kafa yapıcı bir şiir. çok konuştun deriko. söz bitsin de hadi, şindik de dizeler gelsin.

    kün

    kalu belada duydum sesini ben o gündür seni ararım
    o gündür seni ararım ayaklanmaların ilk kargışlarında
    bir eskimiş saat bekler çıkmaz sokaklarda, ıssız bulvarlarda
    sana ne söyleyeyim kara kara odalarda içim buruk bile değil
    bilmem uyuyakalır mısın yaz akşamları tahta iskemleler toplanırken
    bilmem, istemem bilmeyi ellerinin yumuşaklığını aklının mavi rengini

    kan oturmuş uzuvlarım var gözlerim var görülmedik sen bilmezsin
    kırık kalmış selamlarım, pazar yıkanmalarım, yapılmamış ödevlerim
    kaçıp uzak koyakların yaprak kokularını bulsam da hep aynı yerdeyim
    ölü bir dostun son bakışına mı benziyorsun, acı gibi değil, değil matem gibi
    dönüp dönüp seni buluyorum sanki hep senden korktum hep sevdim seni
    sanki sözlerin altın varaklı kitaplarda çoğaldı açık yeşil torbalarda saklandı
    sanki kün dedin bu sokaklar o yüzden boş bu oda ondan dağınık

    sinsi kâbuslar tutarken elimden bilmecesini cevaplardım istiharelerin
    ah ben ne çok severdim yağ kutularından fışkıran fesleğenleri
    açıl derdim kapılara ve açılırlardı beni dışarıda bırakarak her seferinde
    şiirler okurdum hiçbir dilde yazılmamış, âşık olunmamış kadınlar severdim
    intiharla biten romanlar alırdım, anlardım ölümün sevgili bir sayvan olduğunu
    köleler gölgeleri özlerdi, ben utanırdım sana biriktirdiklerimden
    gel de al bu kesilmiş saçlarımı saçılmış uykularımı bitmemiş şiirlerimi
    sen ol dersin ve olur, dolar sokaklar taze kokular yükselir kara kara odalardan
    2 ...
  4. 3.
  5. dünyadaki tüm öğretmenleri tanimadim ama, benim icin dunyanin en esprili en bilgili edebiyat ogretmenidir. bitanedir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük