yazın ilk sezonunu E2'de keyifle izlediğim dizi. kiralık katilde billy bob thornton muhteşem bir performanstaydı, uzun yıllar hatırlanacak bir karakter yaratmıştı. bu diziden sonra herifi sokakta görsem kaçarım. aslında dizide tüm karakterler yerli yerindeydi, şişko kadın polis, postacı ve hele bizim bilbo baggins, sıradan insanların yeri geldiğinde hayat şartları sonucu neler yapabileceklerini gösteriyordu bize.
şimdi 2.sezonu başlamış, 2 bölüm oynamış galiba. ilk sezondan bağımsız olarak aynı kasabada daha eski yıllarda geçen polisiye olayları konu ediyorlar sanırım. şişko kadın polisin emekli polis babasının gençlik yılları galiba. seyredeceğiz, kaçmaz.
Az önce e2 de final bölümüne denk gelince ne kadar özlediğimi hatırladığım gelmiş geçmiş en iyi dizilerden bir dizi. Neyse ki haftaya ikinci sezon başlıyor. Beklentiler büyük, hadi bakalım.
dizinin kendine has bir tarzı, senaryosu ve albenisi var. ilk 2 bölüm itibariyle bunu söylüyorum, bakalım ilerleyen bölümlerde bu güzellikte olacak mı.
diğer sezonunda martin ve lorne malvo'yu canlandıran abi yer almayacaksa izlemeyeceğim dizidir. zaten dr. watson'ımız oynuyor diye başlamıştık bu diziye. martin reyiz olmadan olmaz.
coen biraderler in en önemli eserlerinden bitanesi olup tarzının öncülerinden sayılır .(filmden bahsediyorum) oyunculuklar süperdir, hele o soundtrack lar yok mu insanı kendinden alıp götürür. ölmeden önce her insan izlemelidir.
uzun zamandır kavuşmayı beklediğim türden üst düzey bir dizi.
-kurgusu sağlam, asla sıkmıyor.
-diyalogları şahane, özellikler karakterlerin anlattıkları anekdotların bölümlerle olan bağlantısı.
-kamera açıları çok hoş, sondan başa doğru gidiş ve bazı sahnelerdeki odaklamalar beni benden aldı cidden.
-mekan benim için mükemmel ötesi, her yer kar kış tam ağzıma layık. çekimler kanada'da yapılıyormuş belki de ondan dizide duyduğumuz en ağır küfür "heck". o da küfür sayılırsa artık.
-oyunculuğa dair söyleyebileceğim pek bir şey yok, martin freeman'ı beğenmeyenler olmuş ama ben üstesinden geldiğini düşünüyorum. ama tüm kast bir yana lorne malvo'yu canlandıran billy bob thornton döktürmüş. başka bir açıklaması olamaz böyle bir oyunculuğun, sonra villain sevince adımız çıkıyor; nasıl sevilmez arkadaş!
-ilk sezon gayet iyiydi. böyle bitse de olurmuş ama kıyamamış ikinci sezonu da koymuşlar, iyi yapmışlar. muhtemelen sioux falls cinayetleri işlenecektir. ilk sezon kadar iyi olur diye umuyorum.
bu arada son olarak nasıl ki futbol asla sadece futbol değildir ise fargo da asla sadece polisiye değildir. aksini iddia edenle kötü kavga ederim.
edit: son olarak kısmına ek olarak; yeni bir diziye başlamama kararımı bu diziyi önererek yerle bir eden -iyiki de eden- sevgili cok uzaktan gecen bir gemiye teşekkürler teşekkürler!
Bu nasıl bi kadın polistir.
Hamile olmasa dünyayı kurtaracak anasını sarayın kadın.
Bundan doğacak çocuk büyük adam olur.
Ben filmi izledim ama sadece kadını izledim hayranlık ile.
Azimli imiş Alimallah..
--spoiler--
Son bölüm son planda Lester'ın kafayı buzdan çıkarması için çok dua ettiğim ama çıkarmadığı dizidir. Yani Lester öldü lan. Böyle her sezonu ayrı hikayeler anlatan dizileri de sevmiyorum ama güzel dizi yine de. iyi dizi. Hoş dizi. Cici dizi.
--spoiler--
daha 4-5 saat önce başlayıp duraksız izlediğim dizidir. abi içinde martin freeman varsa mükemmeldir. direk izleyebilirsiniz. hani breaking bad den sonra içinize çok büyük bir boşluk düşer ya , o boşluğun büyük bir kısmını doldurabilir diyebileceğim dizidir. umarım popüler akıma kurban gitmez. böyle dizilerin , böyle yapıtların olması çok hoş ya. muhtemelen sabaha karşı diziyi bitiririm ve 2. sezonun gelmesini beklerim.
ani kurt gibi açsınızdır, tabağınızda duran o şahane kurufasulye-pilav kombosunu bir oturuşta silip süpürürsünüz, mideniz iyice dolmuştur, tam anlamıyla doymuşsunuzdur yani aslında ama tabağınızda kalan o birkaç pilav tanesini de ekmeğinizle çatala iteleyip o son lokmayı da yersiniz, sonra birden katır kutur sesler gelmeye başlar ağzınızdan ve "eyvah taş varmış pilavda gitti diş" dersiniz ya hani. bu dizinin bendeki etkisi de aynen böyle işte. neyse ki o ilk dokuz bölümün lezzeti, son bölümün tatsızlığını unutturdu. fasulye de tüm yemek boyunca gaz yaptı tabii bir de o var. midem büzüştü lan izlerken. o ikisi nasıl da uğursuz cenabet psikopat karakterlermiş öyle? nasıl yarattınız bunları oğlum? dizinin başında "gerçek bir olaydan alınmadır" falan diye yazıyor ama hep karın üzerine yazdıkları için tipide silinip gidiyor tabii hemen. yok gerçek olamaz bunlar. ya da çok süslemişler bilmiyorum.