Uzun sure cok merak edip okumayi istedigim, "abi efsane diyolar" seklinde pozitif onyargiyla yaklastigim halde ahim sahim bir sey olmayan, ufacik tefecik sikindirik bir hikayeciktir. Hayal kirikligina ugratmistir. Bir omer seyfettinin 'kaşağı'sı ya da 'diyet'i degildir, yakinindan bile gecemez. Velhasil kelam her sanat dalinda oldugu gibi abartilmis bir tirttir.
(bkz: sanat galerisinde yere gozlugunu koyan herifin koydugu gozlugu sanat eseri sanip ovmek)
sadece üç kitap seçip ömrünün sonuna kadar bunları okuyacaksın deseler ikisi bu olur heralde. ard arda okurum.. son dokunuşu öyle bir yapar ki , ruhunuz titrer.
Okuduğum en güzel kitaplardandı. iki yoksul arkadaşın zenginler yüzünden Nasıl birbirine düştüğünü ve zeki olanın, samimi olanı öldürdüğü hikayeyi anlatır.
sürekli okumayı erteleyip, arka kapağını 15 dakika önce kapattığım john steinbeck'in muazzam eseri. o kadar derin ve sorgulatıcı konular işleniyor ki kitapta, kesinlikle ilkokul çağındaki bir çocuk okumamalı. lise yılları uygundur kanımca. okuyun, okutun.
bireyin yalnızlığı, ırkçılığın somut hali, ne olursa olsun hayal kurmanın insanı nasıl hayatta tuttuğu ve o hayal kırıklığın insana etkisidir esasında. ama en can alıcı yeri şudur ki; iyi niyetli olmak bir insana iyilik yaptığın anlamına gelmez. kitapta candy karakterinin artık çok yaşlı köpeğini acı çekmesin diye vurdurmasıyla, georghe'nin lennie'yi işkenceden korumak için kendi elleriyle öldürmesi çok güzel bağdaştırılmış. yarım akıllı olan arkadaşı lennie'ye duyduğu derin sevgi yüzünden her gittiği yere onu da götüren, her şeyini onunla paylaşan ve hayatının merkezine alan georghe'nin yapması gereken şey bir evcil hayvanmış gibi lennie'yi yanında gezdirmesi değildi tabii ki. tüm iyi niyetiyle beraber o yaşlı köpek gibi, lennie'yi acı çekmesin diye öldürmek zorunda kalması içler acısıdır azizim, gözleri doldurur.
şahsımca lise yıllarında okunması gereken bir kitap. inceliğine bakıp ilkokulda okutulmamalı bence. insan o yaşta bunu okursa travma geçirir.
kısa bir roman olduğu için telefonuma yüklemiştim; bir yerde beklerken falan açıp okuyordum. ama her defasında nerede kaldığımı unuttuğum için ilk 20 sayfasını elli defa falan okumuşumdur. en sonunda beyoğlu sahaflar festivalinden kendime 5 liralık bir tane edindim. bir iki saatte de bitti. üniversite 3. sınıfta bitirmek nasip oldu.
tabi kitabın gidişatını da ezberlediğim için hem de yaşım gereği beni çok etkilemedi. fakat kısa ve öz oluşu kesinlikle akılda yer ediniyor. çok fazla zaman kaybetmeden bazı şeyleri kavrayabiliyorsunuz.
sözün özü, güzel kitap; kısa ve öz.
Bir john steinbeck romanı. Adam gerçekçilikte aşmış ya, bir ilkokul çocuğu okumamalı bu kitabı. Ben bu halimle depresyona girdim kitap yüzünden. Anlaşılmaz duygular içerisindeyim.