felsefe ve din arasında uzlaşı sağlamaya çalıştığı için genelde ağır eleştirilere maruz kalmıştır.
bu tarz eleştirilerin yoğun olması, islam dünyasını her alanda geride bıraktığını düşünmekteyim.
belki de geri kalmasının en büyük sebebidir bu durum.
imam gazali'nin, görüşlerine 27 eleştiri getirip, 24'ünü küfür olarak tanımladığı ama bugün gazali'nin yolunda olanların "islam alimi" diye sahip çıkmakta bir sakınca görmedikleri alimdir. gazali'den nasibini alanlar arasında ibn'i sina da vardı.
bu kafa böyledir. lafa gelince yunus'a da sahip çıkar ama şiirlerinden biri hoşuna gitmediğinde sansürlemekte bir sakınca görmez.
gerçek şu ki malum kafanın süzgecinden geçirsek, ortada pozitif bilimler konusunda eser vermiş tek bir müslüman alim kalmaz. ne biruni, ne ömer hayyam, ne ibn'i rüşd ne de başka biri. pozitif bilimler alanında nobel ödülü almış ilk müslüman bilimadamı olan prof. abdüsselam'ın başına gelenleri bilen bilir...
keza mevlana, yunus, hacı bektaş, ibn'i arabi gibi mutasavvıflar zaten kafirdir bunlara göre. bakmayın şimdilerde sahip çıktıklarına.
870 - 950 yılları arasında yaşayan, aristoteles'i en iyi temsil eden islam rasyonalisttir.
akılla dini birleştirmeye çalışır.
farabiye göre bilginin iki kaynağı vardır.
-duyu bilgisi ; dış dünyayı algılarız.
-akıl bilgisi ; iç dünyamızın bilgisidir.
batıda alfarabi ya da alfarabius olarak anılan ilim insanı. çok bilinmemesine rağmen simya alanında da eserleri vardır.
"risale el hakim el fazıl el muhakık ebi nasr el farabi fi vücubi sınaat el kimya" eseri, yani türkçe olarak "muhakkık ve kusursuz bilge ebu nasr el farabi'nin simya sanatının gereklilikleri üzerine" eserinde simyacıların simya üzerine yaptıkları yorum hatalarını da değerlendirmiştir. tabi kendi görüşü ve yorumuyla.
bir de herbert a. davidson isimli bir oxford hocasının e-kitap olarak "alfarabi, avicenna and averreos, on intellect"-"farabi, ibn-i sina ve ibn-i rüşd, sürekli akıl" isimli güzel bir e kitabı da mevcuttur.
bu da linkidir:http://www.scribd.com/doc...And-Averroes-on-Intellect
not: kitapyurdu ya da kurdu birinden birinde de var idi bir zamanlar.
Farabi islam felsefecisi. ibni Ebi Üseybia, Şemseddin eş-Şehrezûrî'ye dayananlara göre Fars kimilerince de Farabi'nin El-Türkî nisbesini ilave ederek hareketle Türkî ailenin çocuğu olduğunu iddia eden ibni Halikan'a dayanarak Türk olduğunu söyleyenler de vardır.
Asıl adı:Muhammed bin Tarhan bin Uzlug olan ve Batı kaynaklarında "Alpharabius" adıyla anılan Farabi, Farab (Otrar kenti)'da doğduğu için Farabi (Farablı) diye anılır. ilk öğrenimini Farabda, medrese öğrenimini Rey ve Bağdatta gördükten sonra, Harranda felsefe araştırmaları yaptığı yıllarda tanıştığı Yuhanna bin Haylanla birlikte Aristotelesin yapıtlarını okuyarak gezimciler okulunun ilkelerini öğrendi. Halepte Hemedani hükümdarı Seyfüddevlenin konuğu oldu.
Farabi'yi anlatan kitaplar, islam aleminde Ebul Hasan el-Beyhaki, ibn-el-Kıfti, ibn bu Useybiye, ibn el-Hallikan adlı yazarlar tarafından Farabi'nin ölümünden birkaç yüzyıl sonra gerçekleştirildi. Ama bu yapıtlar, birer araştırma olmaktan çok, Farabi'yle ilgili söylenceleri derliyor,bir felsefeciyle değil, bir ermişi açıklıyordu.
Aristotalesin ortaya attığı madde ve suret kavramını hiçbir değişiklik yapmadan benimseyen, eşyanın oluşumunda, yani yaradılışta madde ve sureti iki temel ilke olarak gören Farabinin fiziği de, metafiziğe bağlıdır. Buna göre, evrenin ve eşyanın özünü oluşturan dört öğe (toprak, hava, ateş, su) ilk madde olan el-aklül-faalden çıkmıştır Söz konusu dört öğe, birbirleriyle belli ölçülerde kaynaşır, ayrışır ve içinde bulunduğumuz evreni (el-alem) oluştururlar.
Farabi, ilimleri sınıflandırdı. Ona gelinceye kadar ilimler trivium (üçüzlü) ve quadrivium (dördüzlü) diye iki kısımda toplanıyordu. Nahiv, mantık, beyan üçüzlü ilimlere; matematik, geometri, musiki ve astronomi ise dördüzlü ilimler kısmına dahildi. Farabi ilimleri; fizik, matematik, metafizik ilimler diye üçe ayırdı. Onun bu metodu, Avrupalı bilginler tarafından kabul edildi.
Hava titreşimlerinden ibaret olan ses olayının ilk mantıklı izahını Farabi yaptı. O, titreşimlerin dalga uzunluğuna göre azalıp çoğaldığını deneyler yaparak tespit etti.Bu keşfiyle musiki aletlerinin yapımında gerekli olan kaideleri buldu. Aynı zamanda tıp alanında çalışmalar yapan Farabi, bu konuda çeşitli ilaçlarla ilgili bir eser yazdı.
Farabi insanı tanımlarken alem büyük insandır; insan küçük alemdir. Diyerek bu iki kavramı birleştirmiştir. insan ahlakının temeli, ona göre bilgidir; akıl iyiyi kötüden ancak bilgiyle ayırır.
en önemli eserleri şunlardır.
Et-Talimüs-Sanî ve ihsâul-Ulûm(ilk islam Ansiklopedisi)
El-Medinetü'l-Fazıla (Fazilet Şehri:Toplumun ilkeleri Üstüne Kitap)
Es-Siyaset-ül Medeniyye
Risale fi Ma'anii'l-Akl(Aklın Anlamları)
ihsa el-Ulûm musiki el-Kebir (Büyük Müzik Bilimlerin Sayımı)
Kitâb El Mûsikî El Kebir Kitb al-Musiq al-Kbir)
Kitâb Fil Mûsikî
El Müdhal Fil-Mûsikî
Kitâb Ustukısat
ilm El-Mûsikî
ihsael-Ulûm
Kitab Filhsâel-ikâ
Kitabül-Mûsiki
Kitâb At Advar
Kitabül-Farab
"erasmus değişim programının yerli halidir" de denebilir.
öğrenciler ve öğretim üyelerinin bir yahut iki dönem boyunca faydalanabildiği, bir düşünürün adı verilmiş değişim programıdır.
zamanın ters
yarenliğin faydasız
her reisin bezgin
ve her başın hasta
olduğunu görünce,
evime kapanıp
şerefimi korumayı
kar bildim.
yanımda saklı duran
ve avucumda ışıldayan
hikmet şarabından içerim.
sofra arkadaşlarım,
mürekkep şişeleridir,
sazım da onların şıkırtısıdır.
bu arada dünyadan göçmüş
hikmet erbabının sohbetleriyle neşelenirim.
dizeleriyle sarhoş olduğum yüce islam filozofu. islam felsefesi ödevindeki uzun araştırmalarımdan sonra descartes'in, leibniz'in, kant'ın, locke'un farabi'den esinlendiğini görünce hatta aynı kelimeleri kullandıklarını görünce bir daha üzerinde çalışma yapılması gerektiğini anladım.
rasyonalizmden ve özellikle aristotales'in felsefi yaklaşımlarından hayli etkilenmiştir. islam'ın, bir düşünce akımı haline dönüşümünü sağlamaya çabalamış, başta matematik ve mantık olmak üzere bilime ve bilimselliğe açılmasını savunmuş, aynı zamanda islam'ın aristo mantığına uyumluluğunu vurgulamaya çalışmıştır. tanrıyı, spinoza'dan çok önce bir töz olarak tanımlamış, bu bağlamda, akıl ve ruhları ile tüm insanların, tanrı'nın birer parçası olduğunu savunmuş islam filozofudur.
islama, mevlevi müziğini kudüm ve ney ile ulayan mevlana'dan önce, ustasından dinlenmeye doyum olmayan 'kanun' adlı sazı tasarlayıp imal eden ve müzik dünyasına kazandıran insandır da aynı zamanda.
alem* büyük insandır, insan küçük alemdir diyerek bu iki kavramı birleştiren; insan ahlakının temelini bilgide gören ve aklın iyiyi kötüden ancak bilgiyle ayırdığını söyleyen, üstelik tüm bu tespitleri neredeyse 1200 yıl önce yapmış olan türk asıllı büyük bilgin, islam alimi.
(bkz: allame)