bugüne kadar duyduğum en yaratıcı, en orijinal tezahüratın adına yazıldığı, eski beşiktaşlı siyahi futbolcu. coğunuz hatırlayacaktır, tezahürat aynen şöleydi..
aklımda düzgün bir adam sıfatıyla yer edinmiş siyahi futbolcu. hatırlarım beşiktaş'ın bir maçında top sağ kanatta madida'nın önüne gelmişti, herkes sağdan koşu yapmasını beklerken madida durup topu eline almıştı. sonradan anlaşıldı ki pozisyon ofsayt imiş ve madida hakemin farketmediği ofsaydı farketmiş. o sebepten durmuş. biz tabi arif erdem'in mermi yemiş gibi kendini yere atması tarzında hareketlere alışmış olduğumuz için, madida'nın o adilane hareketi bir tuhaf gelmişti...
(bkz: fair play)
gerek adı gerek soyadıyla binbir taşağa maruz kalsa da,beşiktaşımızın altın sayfalarında yer almış, "onbeşinci dakikaaaada nasıl koydu madida,ulan ibne kanarya" şeklinde tribünleri coşturan bir de tezahüratın öznesi olmuş matrak dm/c.
beşiktaş'a ilk geldiği zamanlar pek forma şansı bulamamış futbolcu.
hatta şöyle bir demeç vermişti; "beni takımda oynatmayacaklarsa gideyim. aynı zamanda edebiyat öğretmenliği yapıyordum, öğrencilerim öğretmensiz kaldı".
sonradan öyle bir oynamaya başladı ki, yıllardır hala onun gibi bir adamın özlemini duyarız.
hangi maç olduğunu hatırlamıyorum ama neredeyse orta sahadan ceza alanına doğru topu bayağı bi kaldırarak pas atmıştı da herkes ofsayt olsun diye ya da ofsayttan kaçmak için deli gibi orta sahaya koşarken adam gidip kendi ara pasıyla gol atmıştı hiç unutmam... kendine ara pas atabilen tek futbolcu... *
