fincanı kaldırırken:aah kıız senin için sıkılmış
a mı desem y mi desem bir harf var burda
bir uzak bir kısa yolun var
haber var
sana biri hediye verecek paketler var
göz var senin üstünde
çok üzülmüşsün sen gözyaşı dökmüşsün ama şimdi iyisin
adağın var senin
bak sen biriyle konuşuyorsun bide aranızda yılan var kıskanıyor sizi dikkat et ona bla bla bla .*
-için kararmış.
anlayamadığım şey, kahvenin renginin açık renk olabilme ihtimali vardı da benimki mi koyu kaldı. küçücük fincanın dibindeki kahve tabağa düşmediyse, illaki içinde kalacaksa, benim içim hep kararmış mı olacak? ama her seferinde doğruluğuna inanıyorum.
içim karardı benim, içim.
+sarışın mı desem,
-kim acaba? selim ııh ııhh.
+aslında kumrala daha yakın gibi.
-düşeneyim. kağanmı acaba yok canım,sevgilisi var.
+tamam şimdi gördüm. esmer biri var.
-ayy evet evet. kızlar "doruğu" söylüyor.
+bölme beni,isminin içinde "o "harfi var. büyük bir kalp çıkmış.
-ciddimisiniz, inanamıyorum kalpmi demiştim kızlar seviyor beni.
+evet hatta seninde gönlün onda.bşir harf daha var isminin içinde "D" benziyor.
+ay kesinlikle bildiniz. yemin ederim bildiniz. harikasınız. buyrun 20 milyon TL.
not:bu epey bir süre önce bir cafede, yan masadaki fala baktıran kızların konuşmalarından özetidir.