malumunuz kış aylarındayız hava baya soğuk, ikindi vakti dışarıda birkaç işimi hallettim eve döneceğim ama mesafe de baya var. dondum.
bi cafenin önünden geçiyorum, insanlar montlarını çıkarmış mutlu mutlu oturuyorlar. tam kapının önünden geçiyorum o sırada birisi de içeri giriyordu. o kapı açıldı, yüzüme sımsıcak bi hava değdi. sonra bayıldım mı ayıldım öldüm mü bilmiyorum, eve nasıl gittim bilmiyorum.
insanlar cafeye girebilmiş, ucuz olanlardan bile olsa çay ve su içebilmişler. ben de hani hava yedim, sıcak sıcak.
zenginlerin takıldığı, pahalı bir mekanda bir şeyler yiyip içme zorunluluğunun olduğu an. sakın yanlış anlamayın bunu bir eziklik olarak söylemiyorum. ama insana koyuyor lan gerçekten. geçenlerde yine hava çok soğuktu, * bir cafeye girdim. cebimde de fazla para yok. *
bir şeyler içip çıkacağım. bir işim vardı, onu halletmem için biraz oyalanmam gerekiyordu. ben de hava soğuk diye bir mekana oturdum. neyse. bir şeyler içtim ama fiyatlara da bakıyorum göz ucuyla. * bir iki çay may içtim sonra cebimdeki para bitecek diye başka bir şey içmeden mekandan ayrıldım. * sokayım böyle düzene.
zenginlikle sozlugun ne alakasi var gerizekali? sanki butun zenginler 7/24 yatta parti yapiyor. biktirdiniz su zongonson sozlokto no oson vor yoo muhabbetinizden.