fakirlik

entry402 galeri33 video2
    27.
  1. ucankacankelebeğin türkiyede yaşamalarını bir türlü içine sindiremediği nufusumuzun neredeyse yarısının içinde bulunduğu durum.
    1 ...
  2. 26.
  3. asla utanılacak bir şey değildir. zengin olupta haysiyetsiz olmaktansa fakirlik en güzel zenginliktir.
    3 ...
  4. 25.
  5. dedemin sürekli fakırlık diye telaffuz etmesinden dolayı aklıma nedensizce fifty cent'i getirir.
    3 ...
  6. 24.
  7. bir zamanlar karşında fakir ama onurlu birisi vardı deme fırsatını verir.
    3 ...
  8. 23.
  9. fakirlik, alabildiğine hiç bir şeye sahip olamamaksa eğer; siz fakir insanlar hiç bir şeylerin tanrısısınız, siz hiç bir şeylerin en zenginisiniz. gurur duyun ruhlarınızla, beden çürüyüp gidecek elbet geri kalan mal varlıklarıyla, hatılararla..

    (bkz: zenginlik)
    2 ...
  10. 22.
  11. ''nerdeyse fakirlik küfür olacaktı''demiş hz.peygamber.

    yine unuttuk sen'in değerlerini.şefaatten başka ne dilenebiliriz ki.
    6 ...
  12. 21.
  13. duygularını hatta hislerini en minumum düzeye indirmiş olma,yada indirmek zorunda bırakılma manevi açıdan.maddi olanını yazmaya gerek yok, sokağa çıkın yeter.

    edit;imla hatası yüzünden değil,maddi boyutunu eklemek istedim.
    4 ...
  14. 20.
  15. büyük şehir çocukları bilmez genelde, komşular arasındaki tabak alışverişlerini.. o halde küçük şehir çocukları için gelsin:

    fakirlik, validenin* komşudan gelen bi kap yemekteki etleri çocuklarına ayırmasıdır. zordur..
    10 ...
  16. 19.
  17. fakirlik sen adama ızdırap çektirir yapmak istediğini yaptırmaz yaşamak istediğini yaşatmazsın en güzel yaşları çalarsın senin ananı, avradı, gelmişini, geçmişini her gün birini s.kim.
    6 ...
  18. 18.
  19. hiç bir insanın yaşamaması gereken zorluk.
    2 ...
  20. 17.
  21. 16.
  22. maddi anlamda yeterli olamama. bu maddi durumdan unutulmak yoktu bir zamanlar şimdi ise para kimde liderlik onda gurur ikinci planda
    1 ...
  23. 15.
  24. tamamen yok edilmesi belki mümkün olmayan ama kapitalize olmuş ruhların paylaşımı öğrenebilmesiyle hafifletilecek bir durumdur.
    1 ...
  25. 14.
  26. utanılacak bir şey değildi bundan 20 sene önce. gururlu olmak önemliydi. ama artık insanlar bundan utanıyorlar. gururlu olmak ise ikinci planda.
    3 ...
  27. 13.
  28. asgari ücret * 638 ytl iken, açlık sınırının 726 ytl olduğu bir ülkede yaşamak değil yaşamak için cebelleşmektir.
    2 ...
  29. 12.
  30. irksal bir durum bu herhalde, parasiz olanlariniza buradan sesleniyorum: ben zenginler tarafini kontrol ettim ozenilecek pek birsey yok orada.
    2 ...
  31. 11.
  32. kanaatin hasmı, zenginliğin ikiz kardeşidir.

    kanaat arttıkça fakirlik azalır. dışarıdan bakınca zenginlikle fakirlik ikiz kardeş kadar benzer birbirine.
    1 ...
  33. 10.
  34. işini kaybetme korkusu,
    azcık olan parasını kaybetme korkusu derken
    insanı bir yerden sonra onursuzlaştırır.
    4 ...
  35. 9.
  36. 8.
  37. vitrinlere, hipermarketlere yabancı olmaktır. el bebek, gül bebek büyüyüp de, sonradan kurduğunuz hayatta fakirliğe düştüyseniz, işte, o, büyük bir şamardır. nefsiniz terbiye edilir. zaten tok gözlüyseniz, katlanırsınız. tek korkunuz, fırlayan ilaç fiyatlarıdır. vitrinlerle işiniz yoktur. hastalık ve kira derdi korkutur insanı. cebinizde para yoksa, gizli bir yasak vardır hayatınızda. her dükkana dalamazsınız. tek hakkınız bakmaktır. bakmazsınız zaten. gerek yoktur.
    18 ...
  38. 7.
  39. allah'ın insanı onunla imtihan etmemesini dilediğimiz şey.
    8 ...
  40. 6.
  41. 5.
  42. etlik aşağı eğlenceden ostim' e sabah akşam bisikletle gitmenin nedeniymiş *. bir deri bir kemik bisikletin üstünde sabah 5 de işe gitmek için yola koyulmuş bir insan şeklindeydi fakirlik.
    9 ...
  43. 4.
  44. az önce bir yüze nasıl yansıdığına şahit olduğum durum.
    yardım istemek için belediyeye gelen otuz beşinde bir kadının yüzünden okuduğum. onyedisinde oğlu dördüncü kez hapiste. ayrıca uyuşturucu bağımlısı. diğer oğlunu yatılı okula vermiş, ankara'nın bir ilçesinde. yanında on yaşındaki kızı kalmış sadece. kocası terkedeli zaten beş yıl olmuş. kimsesi yok, arayanı soranı yok. hiç bir şeyin sahibi değil, çocuklarının bile. on yedi yaşına geldi, daha bir kere bile yeni ayakkabı alıp giydirmedim ben çocuğuma, diyor. ağlıyor.

    densizce belki şimdi hapiste olması daha iyi oğlunun diyorum. hiç olmazsa o pis çevresinden kurtulur, uyuşturucu bağımlılığını yener diyorum. yüzüme sen ne anlarsın der gibi bakıyor. utanca boğuluyorum, bu kadar düz bir mantık yürüttüğüm için. hem de bir anneye, hem de evladıyla ilgili.

    işte o kadın fakirliğin ta kendisi, çocukları da öyle. o çocuklar ki daha doğdukları anda hayata birkaç sıfır yenik başlayanlardan.
    11 ...
  45. 3.
© 2025 uludağ sözlük