aptal olan kimseden başka herkes bilir ki, dünyadaki insan sınıflarının fakir olmakta devam etmeleri gerekir. aksi halde insanlar çalışmazlar derdi rahmetli laklik hasan aga.
fakirlik utanılacak bir sey degildir arkadaslar.
ben birkac defa aclık sınırında fakirlik yasadım.
ekmek almak icin 50 tl isteyecek kimsem bile yoktu.
yani dunyada 8 milyar insan var. boyle bir deneyimi hayatı boyunca deneyimlememis, ve deneyimlemiyecek buyuk cogunluk var. insallah da asla deneyimlemezler. dostuma dusmanıma dilemem boyle bir sey.
amerika okudum. fransa da okudum. bu ulkelerde yasadım. su ana kadar abartıyorsam serefsizim 1000 kitap filan okumusumdur.
gorece kulturlu, gorece gormus gecirmis bir bireyim demeye calısıyorum.
bana soracak olursanız en buyuk sorun ne ic sıkıntısı, ne varolussal sancılar, ne kırılan sosyetik tırnagımız, ne de kime oy verdigimiz.
bir insanın buzdolabı bos ise, bu bana cok huzunclu geliyor.
bana balık verme, bana balık tutmayı ogret.
bana egitim olanagı ve imkanı ver. bana is ver.
bunlardır herkese dilegim.
ben baskasının parasını harcamayı sevmiyorum. rahat edemiyorum. en sevdigim sey kendi paramı kazanıp kimseye hesap vermeden kendi ekonomimde harcamak.
dilegim herkesin bu olanagı kendine yaratabilmesi.
bu bilgiyi daha önce yazmıştım ama tekrar yazayım;
üniversitede okurken 2 arkadaşım vardı. devlet yurdunda kalıyorlardı ve yiyecek olarak ekmek arası ketçap mayonez yiyorlardı. çok zor durumda olan vatandaşlarımız var. bu yüzden devlet zekat toplamalı ve gelen gelirle fakirlere yardım etmeli.
Onca senedir köpek gibi çalışıyorum ama hala fakirlik hala sefalet.
Diyecek bir şey bulamıyorum cidden. Varlığımızın bir parça bok kadar kıymetinin olmadığının ispatı aslında bu sefalet.
Aşırı çalışmaktan ne beden ne ruh sağlığım kaldı. Taş olsa çatlardı bunca emekten sonra ama ben 32 yaşında hala üç kuruşa elde avuçta yok muhtaç halde sürünüyorum.
Yerin dibindeyim resmen. Schopenhauer'in dediği gibi dünyayı yaratan şey bir çeşit şeytan falan olmalı cidden.
pazarda rastladım altmışlarının sonunda bir amcaya, elinden tuttuğu 6 yaşlarında belli ki torunu ile geziyordu akşam pazarında. bürodan biraz geç saatte çıktığımdan çok sevdiğim istiridye mantarlarından az biraz kalmıştı pazarcıya kilosunu sordum kilosu 20 tl. dedi. mantarlara bakarken amca hemen yanımda dikildi uzun uzun mantarlara baktı belli ki oda seviyordu. alacak sandığım amca fiyatına bir daha bakıp dudaklarını büzdü. hayatının sonbaharında bir insanın yanında torunu varken istediği bir şeyi alamamasının yükünü kendi sırtımda hissettim.
fakirlik bu dünyanın lanetidir, her siyasal hareket ve fikrin temelinde bu sorunu çözmek olması gerekiyor.
allah tüm ihtiyaç sahiplerine, yediği lokmanın hesabını yapanlara, fakirlik belası ile çaresizce mücadele edenlere yardım etsin. zira biz insanların birbirimize yardımcı olacağına dair inancım kalmadı artık.
Kaybedecek birşeyi olmamaktır. Herşeyin başlangıç noktasıdır.
Bazen huzurdur bazense keder. Bazen engeldir, bazen motivasyon. Bazen akbildeki paranın son binişe yetmesine sevinmek, bazen haftasonu dışarı çıkacak para olmadığından oturup kitap okumaktır. Herşeyi bimden almak, pringlısı magnumu nadir tüketmektir. Edindiğin arkadaşın gerçek arkadaş olma ihtimalidir. Küçük şeylere sevinme becerisidir.
Hayal kurma yetisidir bazen. Olurda bir gün zengin olursan gariplerin halinden anlamaktır.
Kaybedecek birşeyi olmamaktır. Herşeyin başlangıç noktasıdır.
Bazen huzurdur bazense keder. Bazen engeldir, bazen motivasyon. Bazen akbildeki paranın son binişe yetmesine sevinmek, bazen haftasonu dışarı çıkacak para olmadığından oturup kitap okumaktır. Herşeyi bimden almak, pringlısı magnumu nadir tüketmektir. Edindiğin arkadaşın gerçek arkadaş olma ihtimalidir. Küçük şeylere sevinme becerisidir.
Hayal kurma yetisidir bazen.
zordur cidden ama büyük çoğunluğu öyle bir üreme gayreti içerisinde ki bu fakirliği aşıp rahat bir nefes alacak imkan bırakmıyorlar kendilerine.
ömürleri fırtlattıkları bebekleri büyütebilmek için çabalamakla geçiyor. halbuki yap 1 tane rahat rahat yaşa değil mi? yok amk. demir tahta varis doğuruyor sanki pezevenk 3'er 5'er.
zaten "zenginin ektiği fakirin siktiği tutar" demiş anthony hopkins. doğru, gerçekten çok doğru.
Fuckerliğe engeldir, şurada kaç kadın tanıyorum bilseniz zengin olduğumu bilse kapımda sabahlayacak.
Dünyanın her yerinde böyle bu sikimsonik iş, sonra cinsel obje vs denince mizojinist ilan ederler gerçek o değildir gerçek bakın magazinlerde boy boy var, ultra zengin instagram bebeleri 100 kişilik kadın grubu ile yatta parti veriyor sorsan o kadınlara hiçbiri paracı değildir * gold digger mı? Asla, sugar daddy mi? Hadi oradan, hipergami mi? Yok daha neler.
birde onurlu fakirlik vardır işte o daha çok yıpratır insanı yarın ne giyeceğim diye değil yarın ne yiyeceğim nasıl idare edeceğim diye düşündürür muhtaç olma korkusu onu yer bitirir kulu kula muhtaç ettirmesin rabbim.