mal alma satma, yatirim yapma, faizleri ve borsayi takip etme, aldigin degerli mallari koruma gibi endiseler olmayacagi icin huzur dolu bir yasam surebilirsiniz.
zenginlik mutluluk verebilir. ancak mutlu insan huzurlu olamaz, zira o mutlulugu hep kaybetme korkusu olur.
sobanın üsdünde kestane pişirmek en iyi yanlarından biridir fakirliğin zengin adam ne anlar sobadan bacadan. o şöminenin yanında elinde şarap kadehi oturur.
özel tüketim vergisi ödemek zorunda kalmazsın, taşıt puluna para vermezsin, kredi kartı ekstren olmaz, cüzdanın olmaz, kız arkadaşın olmaz, sol elde nal kadar nasır olduğundan acıya daha dayanıklı olursun, bol bol yürüdüğün için fit kalırsın, yerde bulduğun her meblağda paraya sevinirsin (faik sendromu).
peki bunları nereden biliyorum? bir düşünün bakalım. bana bu mutluluğu çok görüyorsanız şuraya yardımlarınızı bekliyorum;
ajitasyona gerek yoktur. hele hele fakirliği nimetmiş gibi görmek kadar saçma bir şey de yoktur. imkanları varsa, eli ayağı tutuyorsa, hayat şartları denen filtreye takılmıyorsa; daha iyisine doğru çaba sarfetmeyen biri kalkıp "fakir ama gururluyum" derse ona koca bir bsg çekilmelidir.
yeşilçam tarzı fakir edebiyatı yapacaklara pre-edit: son cümleyi banta yazıp kolunuza yapıştırın; günde 3 kez okuyun.
fakir olduğun için yılbaşında reina da değilde evinde oturarak bir gün fazladan yaşarsın.
ilk defa kendimi şanslı hissettim. sakın piyango çıkmasın bana.
Kafanı yastığa koyunca 5 dakikada uyursun fakirken. Çünkü kaybedecek birşeyin yoktur.
Ams zenginsen durum çok farkli. Acaba malım yandı mi, çalındı mi, bu isten zarar mi ederim, zarar edersem su kadar ederim, kıvranır durursunuz. Bazı günler 3 saat bile uyursaniz sevinirsiniz
Bu konuda bir hadis de vardır. En tatli ekmek, alın teri ile kazanılan ekmektir.
Valla yılların kıdemli fakiriyim daha iyi yanlarını görmedim. lan 10 sene yemeden içmeden harcama yapmadan çalışıp para biriktirsem, zenginin bindiği arabanın sadece tekerini alabiliyorum..