--spoiler--
1-aç bekleşen çocukları taş kaynatarak oyalamaya başladığınızda, (hz. ömer ve yaşlı kadın kıssası)
2-bir evde altı ay ateşte pişen yemeklerden yenmediğinde, (peygamber örneği, hz. aişe'den rivayet)
3-yemeği tüp ile değilde ateşte pişirmek zorunda kaldığınızda,
4-babanızın pijamasının kısaltılarak size okul pantolonu olarak verildiğinde,
5-okul çantası yerine zabıta çantası ile okula gittiğinizde ve herkes size güldüğünde,
6-küçük kardeşiniz sofrada zeytin ve peynirden başka yiyeceklerin olması için ağladığında,
7-okul gezisinde herkesin kebap türü getirdiğini gördüğünüzde, elinizdeki yufka ekmeğe sarılmış yumurtaları farkettiğinizde,
8-okul gezisinde kolanın pahalı olmasından dolayı, kola hevesini karşılamk için en ucuz olan sodayı aldığınızda; ve arkadaşlarınızın onun soda olduğunu, hazımsızlık içildiğini söylediğinde,
9-on yıldır ağabeyinizin kazağını giydiğinizi farkettiğinizde,
işin esprisi ve ciddiyeti bir yana en iyi örnek şu olsa gerek;
maraşlı osman.. ramazan ayında yurt kantininde beş on arkadaş cancanlı sahurlarımız olurdu. bir gün fark ettim ki, bizim osman bir kuru ekmek alıyor yanına. gidiyor odasına ve su ile sahur yapıyor. çay yok, katık yok. güya bizde burnumuzun dibindeki osman'ı görmeden nefsimizi arındırıyoruz. osman'a öğrenci bursu bağlanmıyor bizim camiadan olmadığı için. zaten osman final zamanları kayboluyor. annesi felçli ve babası akıl hastası. kız kardeşi var osman'ın bir tek. ve kız kardeşine şiir yazabilen tanıdığım tek insan..
dedim ya!? biz lüks sahurlarımızla ve öğlene kadar uykularımızla ramazan'da nefsimizi arındıra duralım. osman bir ekmek ve bir çeşme suyu ile sahur yapsın. ve osman'a yardım edilmesin bizim cemaatten değil diye. işte hissedilen..
--spoiler--
- alo
+ efendim oğlum
- nasılsın
+ iyim sağ ol sen nasılsın
- ben de iyiyim annem nasıl
+ o oda iyi selamı var
- aleyküm selam
+ hee iyi bakam paran var mı?(işte tam bu andır?
- hımm yok baba ben de onun için aramıştım zaten..
insanların o an gerçekten çok fakirim dediği, kahrolduğu anlardır. Kendimden biliyorum misal, 100 liraya bişey alıyorsun 12 taksite böldürüyorsun adamın içi acıyor gerçekten.
bardak bomboş olsa bile, "benim bir bardağım var"dır. hiçbiriniz fakir değilsiniz, milyon dolarlarına rağmen hayatını yatalak sürdüren bi dolu insan da fakir değil.
cebinde beş buçuk milyon vardır ve winston yerine lark alırsın işte o zaman gözlerin dolar fakir olduğunu hatırlar ve bakkal hüseyine borç yaptırıp bir 30'luk alırsın.
lan madem borç yaptırıyorum niye winston almadım. kafam güzeldi.
öğrenciyken ya da; tek tabanca yaşarken herkesin başına gelebilecek durumdur. neticede bu tanrının bir sınavıdır, varlıkla ve yoklukla sınav edilir insan. pek koymaz insana. lakin evliysen, gırtlağa kadar borca batmışsan ve eşin seni anlamıyorsa, çocuğuna herkesin aldığı bir şeyi alamıyorsan işte o öyle bir koyar ki.