hayatta sahip olduklarına alın teriyle sahip olmanın, hazıra konmamanın verdiği gurur, alacağın her nesnenin birer hayal ve mutluluk kaynağı olması,
parasız pulsuz özgürce gezip dolaşmak, sevgiliyle pahalı bir restorana gidemediğinden parklarda bahçelerde el ele yürüyüp salıncaklara binmek, ruhunda hiç olmamasına rağmen serseri hissetmek...
-asgari ücreti en mükemmel şekilde değerlendirmeleri
-çocuklarına daha çok zaman ayırabilmeleri
-mahalle maçları yapabilmeleri
-bakkala veresiye yazdırabilmeleri
-bayramdan bayrama et yiyebilmeler, bu yüzden o günlerin değerlerinl koruyup yaşatabilmeleri
- vs vs vs.
ayni tabaktan, o gun evde olan azcik malzemeyle pisirilmis ve sofranin ortasi evin cilekes annesi tarafindan konulmus olan yemegi zevle ekmek banarak hep birlikte yemek.
Şehit olmak, vergi vermek, aç kalmak, sömürülmek, mesaiye kalmak, taşeronda çalışmak, hastalanmak hatta ölmek. Bakın ibrahim Tatlıses örneği, onun aldığı yarayı bir fakir almış olsa idi bu tüm sülalede bile bir domino etkisi yaratır alayı ölürdü.