daha çok şehrin banliyölerinde yaşayan, lc waikiki, de facto, yaşmak gibi üçüncü sınıf mağazalardan giyinen, ucuz clio arabalara binip, 90 metrekarenin altındaki ısı yalıtımsız, parkesiz binalarda ikamet eden, simitçilerden beslenip, halk günlerinde alışveriş yapan fakir güruhun, güzelim istanbul şehrinin güzelliğine gölge düşürmeleri, marka değerini düşürmeleri, modernizme ayak uyduramamaları, görüntü kirliliği yaratmaları ve bizim yaşam alanlarımızı taciz etmeleri hasebiyle istanbul'dan çıkarılıp, kendileri gibi yoksul, pejmurde insanların nefes alıp verdikleri anadolu şehirlerine gönderilmesi gerekliliğidir.
istanbulun tapusunu elinde bulunduran kodoman çocuğunun başlık sıçmış olmasıdır. daha fazla insanın alınmaması önerebilinir. eğer şehrin marka değeri olacaksa fakirlerin, zenginlerin ve farklı kültürlerin de istanbulun içinde yaşaması gerekliliği vardır.
bende zenginlerin o şımarık kafdağında olan burunlarını ve paranın kaldırmış olduğu götlerini görmek istemiyorum küçük dağları biz yarattık havasında gezip insanları aşağılayan zenginleri görmek istemiyorum paranız var diye insanların ne yapacağına ne yiyeceğine nerede yaşayacağına karar vermek siz zenginleri ilgilendirmez.