öncelikle kalkıpta başlık sıçma, genelleme sıçma gibi ifadelerle gelmeyin. alnınızı karışlarım. bi okuyup üfleyin sonuna kadar. illa eksiliyecekseniz de önce eksileyin ondan sonra okuyun...
iki farklı hayata tanık oluyorum. aynı günde. genellikle iş çıkışı saat 17:00. fazladan çalışıldığında veya hayati bir zımbırtı* unutulduğunda saat gece yarısına denk gelebiliyor. caddeye travestiler, ruslar, orospular çıkmaya başlıyor pazarlama-satış uzmanlarıyla birlikte. bazen tek olarak. aynı manzarayla sık sık karşılaşınca ayrıntılar daha bir belirgin hal alıyor.
misal arabalardan yola çıkalım.
-yabancı uyruklu hayat kadınına lüks, orta-üst kısıma hitap eden arabalar yoğunlukta.
-yerli hayat kadınına orta, orta-alt, çok seyrek orta-üst kısıma hitap eden arabalar yoğunlukta.
-travestilere yanaşanlar ya kuş serisi* ya murat ya lada ya kamyon. az miktarda orta sınıf, çok seyrek lüks sınıf.
birgün üşenmedik, iş arkadaşlarımızla fiyat araştırmasına giriştik. yabancı uyruklu olanlar minumum 100, maksimumdan hiç bahsetmiyorum. yerli olanlar tip-şekil-şemal triosuna bakılarak 30-300 civarı değişkenlik gösteriyor. travesti amcalar ise 15-50 arası fix durumda. yani alt kısıma, fakir kısıma hitap ediyorlar.
top siken toptur ifadesinden yola çıkarak, hem müşteri hem satıcı kıvamındaki bünyelerin fakir olduğu göz önüne alındığında da fakirlerin eşcinselliğe daha yatkın olduğunu görüyoruz.
yanlış bir tespittir. şöyle ki:
insanoğlu hep tatmadığı duyguları, denemediği şeyleri denemek ister. parası bol kişiler için sevgili, sevişmek gibi kavramları uygulamak, onlara sahip olmak maddi durumu yetersiz kişilere göre fazladır. böyle bir durumda zengin kişilerin daha doğrusu fucker dediğimiz tipler eşcinselliğe daha yatkındır. çünkü adam zaten durmadan mokoko* "bir de onu deneyeyim" diyerek başlar ecinselliğe. bunlara ünlülerden, futbolculardan vs. baya örnek vardır.
(bkz: yüz kişiye sorduk) acaba türkiye'de kaç tanesi toplum baskısına göğüs gererek "eşcinselim" diyebilir? hem o travestilerin bir çoğu çok kötü yaşamlardan, deneyimlerden, hayatlardan geçiyorlar. ondan sonra sokağa çıkıyorlar. aklıma yine doktorumuzun lezbiyen yazar olarak nitelendirdiği ekşi yazarı sibrizzio'nun travesti yazısı geldi. şiddetle tavsiye edilir.
bana kalırsa baslık ve basligi acan kisinin girdigi entry tamamen alakasizdir. şöyle ki;
"travesti" sosyal veya duygusal sebeplerden ötürü kadın kılığında olmaktan, kadin gibi gözükmekten haz alan anlamına gelirken,
"eşcinsel" ise kendini karşı cinse ait hisseden ve duyguları bu yönde gelisen kişi olarak açıklanabilir kısaca.
bu durumda hem travestilerle eşcinseller bir tutulmus oluyor hem de travestilere yönelen fakir insanlar eşcinsel olarak kabul edilmis oluyor. halbuki ikisi de külliyyen yanlıştır. sosyal tespit yapayim derken saçmalamayiniz lutfen.
