gerek paraları olmadığı için gerek iyi eğitim alamadıklarından ötürü cahil kalmalarından dolayı fakirlerin asla göremeyecekleri, yapamayacakları, başaramayacakları aktivitelerdir. tiramisu yemek, aldığı kıyafeti yalnızca birkaç kere giyip atmak, sıfır araba kullanmak, çocuklarını özel okula göndermek, iş için birilerine yalvarmamak vb eylemler bu konuya gayet başarılı birer örnek olarak gösterilebilir.
ailesinden 10 kişiyle beraber, özel menülü yemekler, kuş sütleri, hizmetçiler eşliğinde 1 haftalık ege-akdeniz yat gezisi yapamazlar. çünkü 35.000 euro dur efendim.
fenerium dan kartal yuvasın dan gs store dan parayı vurup forma almak. belkide fakirliğin en acı yanlarından biridir bu. fakirsin eğlenecek bir şeyin yok. takımının zaferi ile haftayı mutlu geçiriyosun. gönülden seversin ama paran yoktur o formayı almaya.
zenginleri hor görmek. asla hor görmezler. çünkü alçakgönüllüdürler. çıkıp demezler siz katıksız orospu çocuğusunuz bizimle alay ediyorsunuz. çünkü gerçekten fakir olan bu durumu kabullenmiş ve başkalarının fikirlerini umursamıyor olandır.
Bir gün bir taksicinin arabasına birisi biner. Adam kapıyı açar ve taksici:
T: Nereye beyefendi. diye sorar.
Edım: Taksim'e' der yolcu.
Adam sürmeye başlar. Bir iki dakikanın ardından adam telefonuyla konuşma yapar ve kapatır.
Bütün gün araba sürmekten sıkılan taksici, yolcunun arkaya değilde yanına oturmasını baz alarak güven alır merak eder ve sorar.
Taksici şaşırır, o yağız bir türk erkeğidir. Ona göre bu işler ters şeylerdir.
T: Estafurullah' der.
Adam: Yok hayır, cidden pezevengim ben der. Bu sayede ekmek yiyorum. Bu sayede bir yere gittiğimde herkez bana saygı duyup önünü ilikliyor.' der.
Taksici doğru söze ne hacet diye düşünsede yalnış bulur ve:
T: Dışardan size birşey diyen olmuyor mu ? Aileniz ? Dostlarınız ? Karınız çocuklarınız ?
Adam gülümser ve
A: Kalemin var mı ? diye sorar.
Cebinden bir kartvizit çıkarır ve adama uzatır.
A: Şunun arka boş yerine büyük harfler ile 'PEZEVENK' yaz der.
Taksici biraz çekinsede ikna olur ve hafif meraklı bir biçimde yazar. Yazdıktan sonra onu ortalarına koymasını ister. Taksici koyar ve bekler. Adam 'Orada ne yazıyor ? ' diye sorar.
T: E pezevenk ' diye yanıtlar.
Adam elini cebine atar, bir deste para çıkartır ve pat diye kağıdın üstüne koyar.
Adam: Şimdi oku bakalım orada ne yazıyor ?
Sonuç: para yeni maskeler almak yada kişilik statü gibi olgular edinebilmek için idealdir. Lakin şöyle bir durum vardır. Parayla kitap'daki bilgileri satın alamazsınız. Bu yüzden zeki insanların önünde hiç birşeysinizdir. Zeki kültürlü ve mantıklı düşünebilen bir birey olmakta paradan değil kişiliğin yapısından geçer. Yani parası olmayan insanları 'cahil kalan ' bir toplum olarak görmek, asıl sığlık kaynağıdır. Sizin hitap edeceğiniz insanlar yine sizin gibi cahiller olacaktır. Asıl psikolojik deneyimler gösterir ki, insanların elinde bulunan çeşitlilik duygusundan ötürü olanak arttıkça bireyin seçim özgürlüğü artar. Seçim özgürlüğü arttıkça da birey kendisini daha mutlu eden bir dünyaya koşmak ister. Yani fakir diye adlandırılan ve bunun farkında olan bir insan, geceleri çayını kahvesini yapıp vivaldi b minör'üyle kitabını okurken, zengin olan biri dışarıda eğlenir evde ps oynar, sinemaya gider şuraya gider buraya gider. Çünki olanağı vardır.
Verdiğim örnekte genelleme yapmıyorum kişiden kişiye değişen şeylerdir. Hayatınız boyuncada lütfen genelleme yapmayın.
