öbür dünyaya yatırım yapan vatandaştır. bu dünyadan umudunu kesmiş bir şekilde ömrünün sonuna kadar aç sefil yaşamayı göze almış bunun nihayetinde akp gibi dinci bir partiye oy vererek onu iktidar yaparak sevapların en güzelini kazanmış allah katında gönül kazanmış vatandaştır.
şunu kabul edelim ki bir insanın eğitim durumu ile cüzdanındaki kavis oranı doğru orantılı. ama akp'ye verilen oy eğitim düzeyiyle ters orantılı. sonuç olarak fakir olup da akp'ye oy vermeyen kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
insanların kendi fikirleri olduğundan dolayı saygı duyulması gereken durum. ya bırakın artık insanları zengin-fakir, x e oy veren- y ye oy veren vb. diye. bu ülke hep bu ayrımlar yüzünden bu hale geldi. isteyen istediğine oy verir amına koyayım. sanane!
siyasi ve ekonomik politikaların sonucudur. büyük kitleler fakir olmalı, çünkü maniplasyonu kolaydır. kafasında geçim derdi olan bir bireyi kandırmanın zilyon tane yolu bulunur. bakın şekil bir a.
başka çare bulamadığındandır... Diğerlerinden ümitlerinin bitmesidir. Koyvermektir bir bakıma... ülke olarak fakirliğin tanımını varlık içinde yokluk olarak tanımlarım. Ama milletimizin arayış içinde bulunmasından veya cahilliğindendir.
halk kendini adam yerine koyana oy veriyor olsaydı kesinlikle akp'ye or vermezdi dedirtir. yine de çok savunulacak bir tespit değildir. çünkü durumun sadece fakirlikle alakası yok. gayet zengin pezzolar da var akp yi çıkarları doğrultusunda bir güzel destekleyen.
olay aslında adam yerine koyuldukları algısı yaratılması. algı kontrolü yani, başka bir şey değil.