artık eskisi gibi zengin yapmıyorlar. öyle olunca da tabii, zengini daha zengin yapmak zorlaşıyor. fakiri fakir yapmak yine halen kolay, ensesine vurup lokmasını alıyorsun. ama zenginin işi epey külfetli: reposu var bunun, ofşoru var, cari işlemi var bir sürü. var oğlu var. bazen zengin olduğuma pişman oluyorum açıkçası. muazzam zenginlikte olduğuma üzülüyorum.
fakirlerin fakirligini bildigi bir dunyada zengin olmak istiyorum. herkes yerini bilsin. zenginligin de tadi kalmadi artik, herseyi bozduklari gibi bunu da bozdular.
kapitalist ekonomik düzenin temelidir. ki sistem, bu amaç etrafında şekillenmektedir. yaratılan gelir yeni yatırım alanlarına kullanılıp istihdama değil spekülatif sermayeye aktarılır ve para üzerinden para kazanılır. bu durumda da, parası olmayanın para kazanma ihtimali zaten yoktur.
e sonunda ne olur, fakir daha fakir olur, zengin daha da semirir, gini katsayısı 0,50'ye dayanır, yerel sermaye üretemez, dışa bağımlı olunur, dış ticaret açığı 35 milyar dolar olur..türkiye olunur..
" türkiye'de milyar dolarlık para transferleri yapan adamdan vergi almamak, hiç geliri olmayan üniversite öğrencisinin cep telefonu konuşmasından en büyük vergiyi almak" gibi uygulamalar sonucu ortaya çıkan icraat.
kapitalizmin en genel ilkesidir.iktisadi bağlamda aradaki sınıf farklılıklarının belirginleşmesi haline zemin hazırlar.gelişmiş ülkelerde orta direk olarak adlandırdığımız kısım yoğunluk taşırken,türkiye gibi gelişmekte olanlarda ise bir piramit şeklinde tabandan tavana doğru genişlik ve yoğunluk gittikçe azalmaktadır.
özal dönemiyle başlamayan, çok öncelerden beri devlet eliyle burjuva sınıfı yaratma çabaları sonucu ne yazık ki ancak zengin lümpen yaratabilen ülkemin değişmez iktisat politikası
genelde vatansever olduğunu zanneden, aslında faşist olan bazılarının kapitalizme konduramadığı, sosyalist tandanslı ancak kapitalizme kapıyı çoktan açmış ülkelerin seyrinden habersiz olup sermayeye atfetmekte mahcubiyet yaşadığı uçurumdur. aşırı sermaye birikimi, mali kriz, faizler, devalüasyon vs. gibi sorunların nihai ürünüdür. ve bu sorunlar da kapitalizme özgüdür.
genelde sosyalist olduğunu zanneden, aslında faşist olan sscb gibi ülkelerde devletin diktatorlük özelliği sayesinde insanlar arasında keyfe keder uçurumlar yaratılmasıyla izah edilebilen durumdur.