genelde sosyalist olduğunu zanneden, aslında faşist olan sscb gibi ülkelerde devletin diktatorlük özelliği sayesinde insanlar arasında keyfe keder uçurumlar yaratılmasıyla izah edilebilen durumdur.
genelde vatansever olduğunu zanneden, aslında faşist olan bazılarının kapitalizme konduramadığı, sosyalist tandanslı ancak kapitalizme kapıyı çoktan açmış ülkelerin seyrinden habersiz olup sermayeye atfetmekte mahcubiyet yaşadığı uçurumdur. aşırı sermaye birikimi, mali kriz, faizler, devalüasyon vs. gibi sorunların nihai ürünüdür. ve bu sorunlar da kapitalizme özgüdür.
özal dönemiyle başlamayan, çok öncelerden beri devlet eliyle burjuva sınıfı yaratma çabaları sonucu ne yazık ki ancak zengin lümpen yaratabilen ülkemin değişmez iktisat politikası
kapitalizmin en genel ilkesidir.iktisadi bağlamda aradaki sınıf farklılıklarının belirginleşmesi haline zemin hazırlar.gelişmiş ülkelerde orta direk olarak adlandırdığımız kısım yoğunluk taşırken,türkiye gibi gelişmekte olanlarda ise bir piramit şeklinde tabandan tavana doğru genişlik ve yoğunluk gittikçe azalmaktadır.
" türkiye'de milyar dolarlık para transferleri yapan adamdan vergi almamak, hiç geliri olmayan üniversite öğrencisinin cep telefonu konuşmasından en büyük vergiyi almak" gibi uygulamalar sonucu ortaya çıkan icraat.
kapitalist ekonomik düzenin temelidir. ki sistem, bu amaç etrafında şekillenmektedir. yaratılan gelir yeni yatırım alanlarına kullanılıp istihdama değil spekülatif sermayeye aktarılır ve para üzerinden para kazanılır. bu durumda da, parası olmayanın para kazanma ihtimali zaten yoktur.
e sonunda ne olur, fakir daha fakir olur, zengin daha da semirir, gini katsayısı 0,50'ye dayanır, yerel sermaye üretemez, dışa bağımlı olunur, dış ticaret açığı 35 milyar dolar olur..türkiye olunur..
fakirlerin fakirligini bildigi bir dunyada zengin olmak istiyorum. herkes yerini bilsin. zenginligin de tadi kalmadi artik, herseyi bozduklari gibi bunu da bozdular.
artık eskisi gibi zengin yapmıyorlar. öyle olunca da tabii, zengini daha zengin yapmak zorlaşıyor. fakiri fakir yapmak yine halen kolay, ensesine vurup lokmasını alıyorsun. ama zenginin işi epey külfetli: reposu var bunun, ofşoru var, cari işlemi var bir sürü. var oğlu var. bazen zengin olduğuma pişman oluyorum açıkçası. muazzam zenginlikte olduğuma üzülüyorum.
onceden zenginlerin dunyasi ayriydi. kulfeti vardi ama tasiyorduk, bunun en guzel ornegini leonardo di caprio titanik filminde gostermistir. ne oldu, tasiyamadi bu yuku, batti gemi. hani kimsenin gecmisinden utanmamasi lazim, ama lanet olsun banka hesabimdaki gecmisim beni cok uzuyor, cohibami yaktim, bir scotch daha acip geliyorum.
orta direğin yani orta-alt ve orta-üst gelir grubuna mensup örnek vermek gerekirse orta halde evi ve arabası olan geçimlerini sağlayabilen aileleri yok eden fakirleştiren ancak milyon dolarlık yalılarda, villalarda oturup jiplere binenlerin ekmeğine yağ sürüp daha da paraya boğulmasına sebep olan durumdur. bir ülkenin orta direği yok olmussa zaten ekonomik olarak her sey yanlıştır. gerisi fasondur, yalandır. borsa dediğin 3 gün iner 5 gün sonra çıkar. sonra da bunun adı 'piyasalarda iyimserlik' olur.