evet o adam benim.
fakirim, acayip fakirim. asgari ücret alıyorum. valiliğin seçim öncesi yaptığı kömür yardımlarıyla ısınıyor, yine valiliğin verdiği erzakla besleniyorum. evde beş çocuk var, hanım altı, annem yedi. hemde alayı da türbanlı/başörtülü yaw. diyorum diyorum başörtülerini çıkarttıtamıyorum. "la madem cahil ve fakiriz en azından bir de türbanları çıkarın da görüntümüz zedelenmesin" diyorum, kabul etmiyorlar. onlar benden cahil anlayacağınız.
o kadar cahil bir aileyiz ki evimizde klozet yok. hatta hatta eve girerken ayakkabılarımızı bile çıkarıyoruz. geçen gün büyük kızım "baba erkek arkadaşımla tanışmanı istiyorum" dedi. ağzını burnunu kırdım valla.
evimiz tezek kokuyor yahu.
ama herşeye rağmen chp ye oy vermekten vazgeçmeyeceğim. kılıçtaroğlu diyor ki "tayyip in size kömür veriyor ya" biz de diyoruz "heee" o da diyor ki "işte ben kömür değil para vereceğim, o zaman istediğinizi alırsınız.". inşallah kılıçtaroğlu başbakan olursa ilk verdiği 600 lirayı gidip direk klozete yatıracağım. az biraz biz de medeniyet görelim değil mi?
chp ye oy veren zengin ve eğitimli insanlardan özür diliyorum ayrıca. biliyorum ben sizin partinize yakışmıyorum ama ne yapayım?
edit:ayrıca referandumda da "hayır" oyu verdiydim. ("hayır" veren eğitimlilerden özür dilerim)
neyin önemli neyin önemsiz olduğun farkedemeyen, kendi çapında mesaj vermeye çalışan adamdır. ancak pi'yi doğru almayı bile becerememiştir. ancak yine de sonuçta doğruyu bulmuştur. o da bir başarıdır.
neyinize lan sizin chp gibi elit bi partiye oy verebilme cüreti? kimisiniz olum siz? bilmiyor musunuz ki chp yıllardır az daha okusa cern'de atomu bile parçalayabilir denilen kesimi içinde barındırır!
