fakirlik bir tercih değil mecburiyettir. çaresizliği kim ister, kim çaresiz kaldığı için böbürlenir allah aşkına? çaresizliğe mecbur olmanın neresi hoş, neresi güzel ki? uyanın bu rüyadan.
bu hayat, kesinlikle bir imtihan yeridir. çok zenginler, devlet'in başındakiler, herhangi bir konu'da çok yetenekliler
(ibrahim tatlıses, bülent ersoy...) çok zekiler... çok daha risk altındadırlar. fakirler, bunlara göre çok avantajlıdırlar.
Fakir olduğu halde çalıp çırpmıyor, hayatını alnının teri ile kazanıyorsa gurur duyması gayet normaldir. Dünyaya gelirken insanoğluna fakir mi olmak istersin yoksa zengin mi diye şık sunulmuyor. Kader bunu getiriyor önümüze biz de yaşıyoruz. Bu nedenle utanılacak bir durum da değildir yoksulluk.
ailesinin parasını duyarsızca harcayıp, ekmeğin fiyatından haberi olmayan bir insan olacağına; fakirliğinin bile helal olduğunu düşünen insandır. utanılacak durumda değildir; fakat sefilliğiyle de gurur duymamalıdır. onun duyduğu gurur utanılacak bir şey yapmıyor olmasındandır.
önce gurur duyan ,bi kader zengin olunca" fakir ama gururlu genç vardıııı, ölürdünüz onuu ulen" diye naralar atan gençtir. demek ki zengin olunca fakir genç isyankara bağlayan bir asi zengine dönüşüyor. çelişki var yahu!