zenginler için ceza gibi görünsede fakir için bir sanattır fakir gibi yaşamak. zengin olursun, 120 liralık bir ayakkabı alırsın giyersin sonra 1 ay sonra aynı fiyata yenisini alırsın bu böyle devam eder ama mutlu olamazsın " ahyyy yeni ayakkabı aldım ne kadar mutluyum " diyemezsin, çünkü her zaman yaptıgın ve yapabilecegin bi'şeydir bu. oysa fakirken asla böyle düşünmezsin, "ayakkabım yırtılırda yenisini nasıl alırım " diye düşünürsün, ama yenisini aldıgın gün dünyalar senin olur, çünkü ulaşılmazı başarmışsındır, bir daha ne zaman alırsın kim bilir o ayakkabıyı.
fakir oldugunda paylaşırsın, bilirsin her paylaşmanın degerini. kendinden daha kötü durumda olanları düşünürsün, milyarlık arabalar, lüks evler hayal etmezsin. hayal ettigin küçük şeylerle mutlu olursun.
vesselam güzel şeydir fakir olmak, öyle fazla keşkeler çekmezsin " keşke param olsaydı " diye, tabi eger şükredebiliyorsan.
olaya maddi boyuttan bakarsak, insanlığın çoğunu içinde barındıran ekonomik düzen . daha çarpıcı bir örnek vermek gerekirse , kurban bayramında bir çocuğun sadece kokusuna kapılıp çöplükten artıkları toplama sahnesi ;daha kötüsü ise bunu bütün kanalların haber yapması. ( biri fakirliğini daha doğrusu ekonomik gücünü gözler önüne sererken ,diğeri zihniyet fakirliğini göz önüne sererek pirim yapmaya çalışıyor .)