bir fıkrayla cevap verilesidir:
temel ve dursun öldükten sonra cennete gitmişler.
huri gelmiş:
"ne istersiniz efendim hemen gerçekleştireyim."
demiş.
temel de:
"soğanın cücüğuni isteyrum demiş.
"peki"
demiş huri ve birden elinde bir soğan cücüğü belirmiş.
dursun'a sormuş huri;
"siz ne isterdiniz" diye.
dursun da;
"ula temel paa bişey bırakmaduki" demiş.
sogan bile alamayacak kadar fakir olan sahsim icin yillardir tatminsiz kalan sevgidir. bazen sokaklardan kabuklarini toplayip kokluyorum hepsi o kadar...
fakir insanların daha sağlıklı olduğuna delalet eder. soğan bir nevi antibiyotiktir, gripsavardır. kokusundan dolayı insanlar sizden uzak durur ve onlardan bulaşıcı bir hastalık kapma şansınız azalır.
aylık geliri türkiye ortalamasının oldukça üzerinde olan çoğu tanıdığım ve halihazırda bendeniz için geçersiz önerme. soğan şeker içerdiği için hele ki kavrulduğu zaman ve biraz da şarap ve peynirle güzel giden bir trionun başatıdır.
gariptir. nerede bir fakir varsa en sevdikleri yemek aparatifi soğan yahu! bir salata yapayım, bir meze yapayım yok. kır soğanı ye. hızlı yaşamak bu olsa gerek. bi de zenginlere hızlı yaşıyor derler, ayol sırf salatayı beklemek 1 saat sürüyor benim, e tabii içine onlarca şey kattırdığım için.
