bugünlerde karşılaştığım zihniyettir. eğitim ve sağlığın ticaretinin olamayacağını söylediğimde ve var olan sistemdeki adaletsizliğe dikkat çekip olabilecek daha iyi durumları anlattığımda aldığım cevaptır.
ve inanılmazdır adını vermek istemediğim bir yazar
"çalışıp kazanıp üniversiteye parasızlıktan gidemeyenler varken sırf zengin diye eğitimin en kalitelisinin alınabildiği bir sistem adaletsizliktir "
dediğimde bana
"onun dedesi çalışmış kazanmış senin de deden kazanaymış aklını kullanaymış"
dedi.
diyecek söz bana kalmamıştı açıkcası. cevap verdim ancak anlamayacağını biliyorum.
eğitim gibi bir erdem satın alınamaz çalışarak alın teriyle elde edilir.
bazıları diyorlar ki
vakıf üniversiteleri sayesinde bir çok öğrenci burslu okuyor.
önemli olan bu öğrencilerin bu burslarla okuması değil
onları "onun bunun parasına muhtaç bırakacak bir sistemde" yaşamaktır.
almanya 2. dünya savaşını kaybettikten sonraki ilk bakanlar kurulu toplantısında bütçenin %50 sini sanayiye veya ticarete değil eğitime ayırdı. ve herşeyleriyle kendi halklarını kendileri yeniden eğitti.
onun bunun parasına halklarını muhtaç bırakmadılar.
bugün dersanelerden tutun üniversitelere kadar eğitim heryerde özelleşti. ve ticaretinin yapıldığı da aşikar.
dersanelerin yıllık bütçesini biliyor musunuz? tam 13 milyar dolar.
peki sorarım size? okulların bu kadar boş olmasının sebebi dersane imparatorluklarına para kazandırmak değil midir?
bugün devlet üniversitelerindeki bütün kaliteli hocalar özel üniversitelere geçmiş durumda.
paranın olduğu yere...
çalışsanız dahi alabileceğiniz eğitim zenginin yanından geçemiyor.
bunu söylediğiniz de ise suçlu oluyorsunuz.
belki de haklıdırlar.
dedem çalışaymış kazanaymış
tüm suç dedemin.
onun tembelliğinin bedelini ödemek benim vazifem bazılarına göre.
ama değişemeyecek bir gerçek var ki o da "eğitim" ve "sağlığın" ticaretinin olamayacağı ve satın alınamayacağıdır.
eğer okuduysanız teşekkür ederim. kimilerini gücendirdiysem özür dilerim.
