sözlüğün klişeleşmiş davranışlarından birisidir.. sözlüğe bir şekilde kızıp başka bir nick alıp çaylaklık evresini aştıktan sonra tanıdığı, kulaktan dolma bilgi sahibi olduğu yazarların nick altına bazı doğru bazı yanlış entry girerek ortamı şenlendiren yazar işi..
en son örneği bügün yaşanmış olup birçok yazar hakkında doğru yanlış bilgiler veremiştir.. kimisi bunu ciddiye almış ortalığı karıştırmış başkalarını suçlamıştır kimileride gülüp geçmiştir.. ama fake nick alan yazar ilk seçeneği uygulayan yazarları görünce amacına ulaşmanın verdiği mutlulukla orgazm olmuştur..
gerekli olup olmadığını tartışamnın hiç luzümü yoktur.. burada önemli olan.. kim olduğu dahi bilinmeden saldıran yalan yanlış bilgi veren birine inanıp başkalarını suçlamamaktır..
tamam belki iyi aile ortamı geyiği herkesi sıkmıştır fakat iftira atmaya da hiç gerek yoktur.. kesin delil yoksa elinizde susmak ve olayı araştırmak en iyisidir..
zira klavye dediğin şey 10 dolara alınıp hemen kullanılabilen ve onu yöneteni kral yapan bir araçtır..
sözlük jargonunda sık görülen psikolojik bir rahatsızlık. yeni yeni öğrendim, ilk başta ilginç geldi. sonra habire hedefler arasında olduğumu görünce neden dedim monitör bana boş boş baktı cevap vermedi. kafamı gökyüzüne kaldırıp bir daha sordum. her zamanki gibi gene cevap yoktu. neyse bare tanım yapayım dedim kapadım konuyu.
hayata dair bir tanım değil bu genç, gidip oksidatif fotofosforilasyon nedir diye bakma buraya. tamamiyle sanal dünyanın yarattığı bir kavramın tanımı. sahteliği tanımlayacağım sana şimdik.
nedir olay; bir sözlüğe kaydolursun. bir şeyler paylaşmak istemektesindir (aranızdan bazıları -çoğu lan- farklı amaçlar güdüyor gerçi). yazarsın bazılarının hoşuna gider tebrik mesajı alırsın, bazıları sevmez dinsiz pislik falan olursun. bir şekilde hayat sana bir yol açmış ise arkadaşım dediğin insanlar bulabilirsin, ama iki kutupludur durum. nefret de hissedebilirsin bazen. takışırsınız elin herifiyle. adını bile bilmezsin ama nickini bilirsin, hatta itiraf et her zaman önce yazana baktın ve sevmediğin birisi ise konu önemli değil eksiledin değil mi, hı hı işte bu senin acizliğindendir. ne diyorduk; heh nickler. bu takma isimler sayesinde tanırsın kim neyi yazmış diye. sonra bir olay olur bu "düşman" yazmaz. kaydı silinir. iyi oldu dersin devam eder günler. sonra gün gelir nickini ilk defa gördüğün biri sanki evini kundaklamış, bacısına saldırmışsın gibi korkunç bir nefretle nick altına (hani çok olunca hoşuna giden yer, ah seni asosyal pislik) kusmuştur kinini. lan sen kimsindir olay. tanımazsın etmezsin ilk defa görmüşsündür. kısa sürede durum anlaşılır. bir kimsenin tanınmamak için aldığı başka bir kullanıcı hesabıdır bu. kim olduğunu asla bilemezsin hâliyle. sana sadece soru işaretleri kalır, o kişi ise ekran karşısında gurur masturbasyonu yapar. sana ayarın kralını vermiştir. seni kötülemiştir. artık tüm sözlük ahalisi seni bir pislik, zavallı olarak görecektir. hatta gidip intihar etmek en iyisi olacaktır.
hayat ne garip, fake'ler falan. yazarlar harala gürele. "erkeklik" akar o yazılardan. ilginçtir ki o erkeklik taslayan tanınmamak için başka sıfatlara bürünmüştür. sanki bana amerikalı lawrence'dir. arapları osmanlılara karşı kışkırtmak gibi ulvi bir amacı vardır.
sadece bir zavallıdır oysa ki bu eylemin peşindekiler. kötülemişsin ne olacaktır ki, ne boş uğraşlardır bunlar. bebeler olur, taş atıp kaçarlar, heh aynısı. yanına gelip taş atan velet gördün mü sen? bilir yakalanınca başına gelecekleri.
amaçların kadar büyüksündür. kulağına küpe olsun bu. hatta üstüne bile oturabilirsin...
çok büyük zeka gerektiren bir olay değildir. yapılma ihtimali yüksek olmakla böyle bir olayı şahsen onaylamıyorum, desteklemiyorum. rumuz altları temiz kalsın diyorum
