bunların fetva sıkıntısı olmaz. ellerinde yaptıklarının helal olduğunu ifade eden tonla fetva bulunur. osmanlı döneminde de öyleydi bu işler... hatta ebussuud efendi "şer'i kar payını" (!) %12 olarak belirleyecek kadar ileri gitmişti papazlıkta...
ne var ki o fetvaların içindeki tezlerin hepsi yalan, dolan ve de hile-i şeriyedir.
bazıları mevcut durumla pek alakası olmayan örnekler getiren dincidir.
çiftçiye ortak olmak filan... hayır, durumun bu olmadığını hepimiz biliyoruz. aynen faizde olduğu gibi sabit "kar payı" vaat edildiğini hepimiz biliyoruz.
durum böyleyken bunu yapanlar faizci, dine uygun bulanlar ise kuran'ın tabiriyle "allah'ın emirlerini dillerini eğip bükerek çarpıtan" lanetlenmiş papazlar, hahamlar değilse nedir?
ama alakasız örnekler veren dincilerin hakkını da yemeyeyim. kimisi cümlelerinin sonunda da olsa gerçeği itiraf etmiş.
oturduğun yerden kimin kar payını alıyorsun. hak mı? helal mi oturduğun yerden kazanmak. risk almadan paranın üstüne para koymak?
bazıları da ticaret diyor kar payına. pardon birikim koyup da ne satıyorsunuz?
kendi sermayeni, kendin ticarete koyup, parana para katmıyorsan helal denen bir kavramdan söz edilemez. parana para katarken de sattığın bir ürünün üstüne yüzde kaç koyup satacağın bile sahi hadislerde mevcut.