geçmiş dönemlerde yükseklerden uçan halkımızın dişinden tırnağından arttırıp koşa koşa gidip yüksek kazanç elde etme amacından dolayı imarzedeler damgası yemesinin baş nedenidir.
enflasyonun olduğu ekonomik sistemlerde, iyice irdelenmesi ve etraflıca açıklanması gereken kavram.
faiz, paranın üstünden kazanılan garanti paradır.
kar payı ise paranın işlenmesinden sonra, kar mı zarar mı ne etmişse onun paylaşılmasıdır.
yani faizde yüz lira yatırırsan şu kadar günde şu kadar para kazanacaksın, bu garanti deniliyor.
ama kar payında yüz liranı alıp ekonomiye katacağız, kazanırsak veya kaybedersek seninle şu kadar yüzdede ortağız deniyor.
dustugunde ekonomik aktivitlerin arttigi orandir. nedeni surdan gelir: dusuk faiz oranlari tuketicileri ve isletmeleri dusuk oranla borc alarak yatirimlara ve baska araclara kullanirlar. tabi bu satin almalarin cogalmasi enflasyonu arttirir.
kıyamet alametidir. #faizin aşikar olması kıyamet alametlerindendir. (Ramuz-El Ehadis, 448/8) #insanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki, faiz yemeyen adam kalmaz.onu yemese bile kendisine tozu isabet eder. (Ramuz-El Ehadis, 360/8, 503/7)
aristoteles, politika adlı eserinde faizi en doğadışı kazanç tipi olarak tanımlamıştır. cünkü bu düşünüre göre faiz ile insanlar birbirlerinden para edinir. halbuki paradan para elde etme usülüne sahip bu yöntem paranın asıl amacına yani mübadele için kullanımına terstir.
zevkle yediğim, islam inancına göre haram olan para. saldırmayın gençler, benim de çocukluğum kötü geçti. babamın 1 lira olan kredi kartı borcu büyüdü bin lira oldu; işte bu yüzden çok pis faiz düşmanıyımdır. amma velakin arkadaşlarıma ısmarladıklarımı fazlasıyla söke söke alırım. kısacası, yemesi güzel paradır; kopulamayandır. 70 rublelik sakızı 10 gün sonra hatırlatıp "700 oldu borcun" demektir. her nedense arkadaş da kuzu kuzu çıkarır verir parayı.