aynı zamanda müjde ar ın cok basarılı bir oyunculuk segilediği yerli film. şiirdeki fahriye ablaya cukk oturmustur bence. emin olmamakla birlikte özdemir erdoğan'ın bu şiiri bestelediğini hatırlıyorum. şiir şöyledir:
FAHRiYE ABLA
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar
Kapanırdı daha gün batmadan kapılar
Bu afyon ruhu gibi baygın mahalleden
Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın sen!
Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen
Gözlerin, dişlerin ve akpak gerdanınla
Ne güzel komşumuzdun sen fahriye abla
Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi
Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi
Güneşin batmasına yakın saatlerde
Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede
Yaz kış yeşil bir saksı ıtır pencerede
Bahçede akasyalar açardı baharla
Ne şirin komşumuzdun fahriye abla
Önce upuzun sonra kesik saçın vardı
Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı
içini gıcıklardı bütün erkeklerin
Altın bileziklerle dolu bileklerin
Açılırdı rüzgarda kısa eteklerin
Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla
Ne çapkın komşumuzdun sen fahriye abla
Gönül verdin derlerdi o delikanlıya
En sonunda varmışsın bir erzincanlıya
Bilmem şimdi hala bu ilk kocandamısın
Hala dağları karlı erzincandamısın
Bırak geçmiş günleri gönlüm hatırlasın
Hatırada kalan şeyler değişmez zamanda
Ne vefalı komşumuzdun sen fahriye abla
ahmet muhip dıranas, fahriye abla 'yı çocukluk yıllarında kendisinden yaşça büyük bir kadına ilgi duyan bir çocuğun hisleri ve diliyle yazıyor. bu çocuk şairin ta kendisi olabileceği gibi ondan tamamen bağımsız ve farklı birisi de olabilir.
şiirde fahriye abla realist hikayeye özgü bir methodla tasvir ediliyor. ancak şair esasen realist değil romantiktir. şiirdeki aslı amaç anlatıcının çocukluğuna ait bir anıyı canlandırmak, geçmişe özlemi dile getirmektir. psikanalistler çocukluğa dönme arzusunu anneye bağlılık ve ana rahmine dönme isteğiyle bağdaştırırlar. bu ise ödip kompleksiyle temellendirilebilir. beşeri şiirde anne kapalı, sıcak ve mahrem carlıklarla tasvir edilir. bu bağlamda, fahriye abla şiirinde üç unsur öne çıkmaktadır: kapalı yerleri sevme, çocukluğa dönme, kendinden yaşça büyük bir kadına cinsî alaka duyma. fahriye abla 'nın çocuğun bilinçaltındaki hayali anima arketipi çağrıştırmaktadır.
ahmet muhip dranas in, ahmet selcuk ilhan in agzindan dinlenilesi, dinlerken akillara müjde ar in güzel genclik halini animsatan, muhtesem, melankolik siir.
şairinin yazdığına pişman olduğu şiir. dıranas ölmeden önce eşine şöyle bir vasiyette bulunmuş; münire, sakın fahriye abla'yı gündeme getirme! elim kırılsaydı da bu şiiri yazmasaydım. film yapmak isterler mani ol''
şairin bu vasiyeti bildiğimiz üzerine yerine getirilmedi. filme çekildi fahriye abla. insan merak ediyor böyle bir şiiri yazdığını niye pişman olur şair diye. belki de diğer tüm eserlerinin bu şiirin gölgesinde kalmasındandır kim bilir?