turkiye’de basın ozgurlugu ,medya etiği ve tarafsızlık söylemi adlarında çalışmalar yapmış olması ironisini bir kenara bırakırsak bana sözel bilimlerde prof olmanın çok tırıvırı ve kolay bir iş olduğunu düşündüren kimsedir. (bkz: journal of ınternational affairs) dergisi (q1) yayın sayısı bir tane .evet yayına gönderdiği seneyle birlikte baktım. gönderdiği sene dergi q1 imiş. e benim doktorayı bitirecek arkadaşlarım 3 q1 yayın yapıyor?(bir arkadaşım ekolü). tabii mühendislik açısından bakıyorum. bu kadar kolaysa acıdım şimdi sayısal alanalarda doktora yapanlara. adam 1 tane uluslararası indisli yayın yapmış . ama prof. kimin profuysa artık kimin zamanında verildiyse (bkz: akpdemisyen).ha bir de 200 den fazla atıf alan yayını var ki atıf yapanlar evlere şenlik. sadece türkiye. mühendislik için atıf yaptığınız şeyin dünyada geçerliliği açısından bir belirteçtir atıf .anladığım kadar sözel alanlar da o taraf da tırt. peşin edit: dergilerin gönderildiği sene quartile biilgisine bakmayı ve anlamayı beceremeyen angutlar bana şuradada yayını var diye gelmesin. gönderdiği sene o dergi q4 . q4 dergiyi adam yerine koyup göndermezler...
Birkaç emekli amiral dediği kişiler halen binlerce askeri komutası altına alabilir. Fahrettin düzgün konuş seni de hastanelik ederler akitteki eleman gibi * .
Son zamanlarda seçilmiş devlet başkanı, parti başkanı gibi davranmaya başlayan, mobese görse demeç vermeye kalkan ileşimci. Yakında ulusa seslenmeye falan da başlar.. Ülkede kartlar yeniden dağıtıldı da haberimiz mi yok acaba.
Kendi çapında iletişen, evine 4-5 maaş girdiği haberlerine 'yav onlar şey, bağış yapıyorum onlarla' diye kitlesinin zekasına su serpen ama bizi güldüren şahıs. Bir hatırladığım kadarıyla bunun başkanı olduğu birimi buna özel açtılar yakın senelerin birinde. Ülke kocaman bir Ali Baba çifliğine döndü, hadi bakalım.