facebookun gücünü ya ben küçümsüyorum yada insanlar çok önemli bir seviyeye taşıyorlar.
milli bir mesela oluyor.hemen facebookun dolup taşıyor. iktidardan yönetimlerden müdürlerden istekler.
"Allah xx olayına aşkına bir çözüm bulun." "amuda kalkamıyorum devlet nerede." "muz cumhuriyetindeki din kardeşlerime geçmiş olsun"(pezevenk sanki devlet başkanı oldu başıma medya aracılığıyla bildirim gönderiyor insalar.) vs vs sözler sıralanıyor.
arkadaş sosyal paylaşım sitesidir facebook. tek başına dünyayımı kurtaracaksın facebookdan. ha derdin artislik ise götün yiyorsa açar bi blog konuşturursun klavyenin beyninin gücünü.
sanal ortamı verimli ve faydalı kullanıyorum düşüncesidir. bu tarz düşünce ve kişilikteki insanların, çok fazla amerikan flim cd si ve dvd si izlediği düşünülür.
şu an sözlükteki durum neyse facebooktaki durumda o dur. sanal kahramanlıksa sözlükte de yazıyor ediyoruz. klavye delikanlılığı farklı birşey. ama böylesi olaylarda ortam fark etmez tepki konulmalı *.
bi kesim var ki, "şimdi herkes türk bayraklarını koysun profile, kınayan yazılar yazsın" diye dalga geçiyor kendi çapınca. ulan! bak kibar değilim, ulan diyorum; zaten yeterince kanıksamışız her şeyi, iki günde unutuyoruz her şeyi, bırak da tepki versin millet, içinden gelmiş gelmemiş sana ne?! susmasın kimse, susmayalım, senin için klavye delikanlılığı olabilir, ölümlerde, şehitlerde tepki bayrak asarak, profile gerekirse bayrak koyarak (ertesi gün kaldıran gerizekalıları tenzih ederim) göstermenin nesi kötü? bsg.
misir, tunus, ingiltere, vs. ornekleri ile dunyayi olmasada facebook'u orgutlenme mekanizmasi olarak kullanarak kendini ulkelerini kurtarabildikleri/ kurtarmak icin ugrastiklari acik ve nettir.