aslında her şey onu kanatlarından yakalayıncaya kadar tatlıdır;msjlar msn muhabbetleri alemin dedikodusu adi espriler trafiği geçmiş zaman kipinde tadından yenmez.gün olur cancağazım olmuştur elin kızı alışkanlıkların babasıdır varlığı; lakin işte her şey ona ulaşıncaya kadar ulaştıktan sonra fethedecek alanı kalmaz da acı bir ayrılık olur.herkes yoluna gider iki tarafta birbirinden bihaber yaşarlar.beraber paylaşılan onca şey bir kenarda kalmıştır üstü hızla tozlanmaktadır.altı iyice derinleşmektedir.sevgililerin yüzleri resimlerden hızla silinmektedir.her şeyin yok olmaya yüz tuttuğu bir zamanda devreye ''merak'' girer.aşk değil nefret değil artık akla kazınan tek bir şey vardır ''merak''.zihinde sürekli onun hayalini sündüren filozofil sorular hazırlayan bir mekanizma şeklinde durur.aradan geçen zaman bu metafiziği daha da derinleştirir.hint kumaşının etrafını saran swarovski taşları gibi sarar adamın aklının çeperini ''merak''.
elinin altındaki köhneleşmiş klavyeye yapışırsın da boşalmış kovanlarını doldurmaya çalışırsın.iğnesiz arılar konar gözlerinin üzerine acıtmaz ama ağırlaştırır ekranda bir resim gözlerini...
üzücüdür aslında. çaresizce umutsuzca yapılmış bir harekettir. unutulamamıştır belli ki. resimlerine bakılır profiline bakılır. ne yapıyor , ilişkisi var mı , beni hemen unuttu da keyfine mi bakıyor diye. eğer o gezip tozup eğleniyorsa ben daha çok eğlenmeliyim havalarına girilir. abidik iletiler yazıp fotoğraflar yüklenir hatta. boşunadır ama hepsi aslında. kabullenip unutulmaya çalışılmalıdır.
ama en önemlisi ayrılıkta kazanan taraf olmadığını bilmektir bence.
yaralarınızın tekrar kanamasına sebebiyet veren eylemdir. ekrana yaklaşırsınız, iyice incelersiniz. gözlerine bakarısınız uzun zamandır bakmadığınız gözler... özlemiş olduğunu farkedersin, kokusunu, gözlerini ve eski günleri.. sonra yaşananlar gelir aklına, döktüğün göz yaşları, geçirdiğin zor günler... sana yaşattığı şeyler için kızgınsındır ona. bir dizi şey geçer aklında güzel, kötü, mutlu, hüzünlü anılar... tüm bunları eski sevgilinizin facebook a koymuş olduğu profil fotografına bakarak yaparsınız. sadece 1 adet fotograftır sizi hüzne boğan, yaralarınızı kanatan...
listenizde ekli değil ise ismini arattığınızda o küçücük fotograf çıkar karşınıza.
o küçük resmin bile dağlar kadar yara bırakıcağını bile bile bakarsın.
için için yanmaktır. özlemektir. tutunmaktır geçmişe.
onun profilini ararken dahi, peşinen üzülmeyi, hüzünlenmeyi kabul etmişsinizdir. özünde gereksiz durur. çok istemezsiniz yapmayı; ama yapılır.
daha zoru; bir solukta klavyeye girilen isimle birlikte, resmin çift kişilik olması ile irkile bilirsiniz.
-kim bu yanındaki kadın/adam demenizle...
dank!!... etmesi de bir olur.
çiftler arası anlaşmalar çoktan karşılıklı fes edilmiştir; ama siz yinede 'aldatılmış' hissedersiniz.
(bkz: geçmiş olsun)
eski mesajlarınızda da görmek mevcuttur. çoktan silmiştir sizi ama o ne halde ve kimlerle? bilmek istersiniz. profil resminin bir ipucu olacağına inanır bakarsınız. elinize ne mi geçer? cevap: hiç.