bıktım mutlu pozlarınızdan. bıktım daha bir hafta önce yaptığınız sevgililerinizle "bakın ne kadar derin bir aşkımız" var pozlarınızdan.
size de ilginç gelmiyor mu? neyin ispatını yapıyor bu insanlar? neden gözümüze gözümüze sokuyorlar mutluluklarını?
kendi halinde bir insan düşünün. ortalama bir hayatı var. facebook'u açıyor. aman allahım. herkesin sevgilisi var, herkes musmutlu fotolar paylaşmış. bu kendi halinde olan adam "ulan meğer ne boktan hayatım varmış" diye düşünmeye başlıyor.
------------ burası önemli bir tespit --------------
trajedi buradan sonra başlıyor. kendi halindeki adam artık kendini mutsuz hissediyor. sanki herkes mutluymuş da bir kendisi ortalama bir hayat yaşıyormuş gibi hissediyor. yazık değil mi lan yaptığınız?
------------ burası önemli bir tespit --------------
facebook güzeldir hoştur ama iş "bakın ne çok mutluyum" sahtekarlığına gelince kendi halindeki adamı bile mutsuz edebiliyor. bu yüzden kullanmıyorum facebook falan.
facebook ve instagram olmasa kendimizi nasıl iyi hissedebilirdik. o kadar da kötü birşey değil kanaatindeyim. insanların küçükte olsa özendikleri hayatı yaşadığı yalancık dünyalarıdır.
zannedersem listelerinde rakipleri olan insanlar. ilkokulda gıcık olduğu çocuk, daha fazla ilgi gören daha güzel lisedeki arkadaşı, kuzeni, kankası, eski sevgilisi. ya da umarım gerçekten mutludurlar.
sahte gülücükler, sahte hayatlar, herkes bir başkasına üstünlük kurma çabasında, bakın bu bizim evimiz, bakın bu bizim tatilimiz, bakın bu bizim akşam yemeğimiz, özellikle kadınlar; söz fotoğrafları, nişan fotoğrafları, kına fotoğrafları gına geldi artı, 2007 yılında feysbuka üye olduğum günleri düşünüyorum gerçekten güzel bi siteydi artık boku fazlasıyla çıktı.
yalanlarını sikeyim hepsinin. hepsiyle muhabbetim var, şarapçısı, esrarkeşi, kokainmanı (onlarda para var huzur var), solcusu, orta yolcusu, faşisti... hepsi mutluyum diye takılıyorlar facebook denilen koduğum yerinde, yüz yüze görüşünce bir tebessüm etmez sıfatını siktiklerim. bende facebookta sırıtmam amına koyim.