0.facebook çıktıktan sonra facebook'un kontrolünü iyice kaçırmışsanız ve bütün vaktinizin heba olmasını engellemek istiyorsanız en güzelidir. duramam zannediyordum ama yaklaşık 1 aydır donuk hesabım. keşke silinse gitse. böyle hakikaten çok daha rahat kafam. en azından elime saate bakmak için bile telefonu alınca facebook'a girme refleksimden kurtuldum. oh be.
dertsiz, tasasız ve kafası dinç olmaktır, abidik gubidik insanların kopya fikirlerini, yazılarını ve hayat akışlarını deşifre etme ihtiyaçlarına ortak olmamaktır. güncel ama ömrü kısa muhabbetlerden uzak kalabilme özgürlüğüdür.
birçok insan için mümkün olmayan bir hayattır. çünkü her ne kadar farkında olmasalar da facebooka bağımlı olan kişilerin sayısı gözardı edilemeyecek kadar çoktur. hayır, ben bağımlı değilim. en azından şimdilik.
an itibariyle başlığı gördüğümde dahil olmaya niyetlediğim hayattır. zaten bakıyorum duvarımda hiçbir şey yok. tertemiz. bir şey paylaşacam diye ödüm kopuyor.
hep olmasa iyi olur deriz ama aslında onsuzda yapamayız artık. kullanmam artık bunu der dondururuz, iki saat sonra tekrar açarız. bağımlı olmuşuz facebook a
yaşadığım hayat.
eskiden facebook'um vardı ama bir şekilde o ortamdan uzaklaştım.
mutlu musunuz diye sorarsanız? evet arkadaşlığımı gerçek hayatta yaşamaktan mutluyum.
(bkz: sanal arkadaşlardan bi bok olmaz)
insanların fotoğraf eklediğinde yorum veya beğenen olacak mı heyecanı yaşadığı site..o kadar kendini çok kaptıranlar yakın çevrelerine falan fotoğrafımı beğensene yorum yapsana vızırtıları dolaşmaya başlar ve saçma bir amaçla kendini kullandıran site..
istediğin vakit okey oynayamacağın bir hayattır. biraz acıdır ama acısı okeyinde sadece gerisi palavra başım rahat olur. yok benı taggle yok benı tıkle, yok benımle arkadassın da onunla nıye olmuyorsun, geçen gece yani sana verdiğim gece çektiğimiz resimleri nıye face koyup beni etiketlemedin gibi mal mal saçma seylerden kurtulursun. sonra erkek arkadaslarından bazıları rastgele açar bi kız ve der ki - aga gecen şuna çaktım, sonra şu geldi onu gönderip buna çaktım tam o sıra da zehra geldi amk 1 haftadır konusmuyor. ama ona da çakınca barıştık gibi uydurma şeyleri duymaktan kurtlursun.
sonra bazı mallar açar face i baslarlar alfabetik sıralamasını kızların isimlerini: ayça, aynur, ayşe, beren, burcu, burçak, ceyda ceylan, demet... teker teker hepsini eklerler hangısı tutarsa artık. sonra gösterirler: -su kız benı kabul etti bak bak olum anasını sıkım göte bak laaan. hatta tanıdık oldugum bazı mallar yanlışlıkla 12 yasındaki kızı eklıyor. walla bunların hepsıne sait oldum kapattım face i. amk.
özlediğim hayattır.bilmiyorum bana mı öyle geliyor ama fazla bağımlılık yarattı sanki.şimdi internet denince ya da ilk bilgisayarı açınca elim önce facebook linkine gidiyor.öyle ki bak bak bişey de yok;yeni bi kaç resim sonra her resmin altında "ay çok tatlı çıkmışsın bebeğim" tarzı yorumlar ve sürekli,ilşki durumuyla oynayıp duran sevgili arkadaşlarımız.gün içinde ilişkisi yoktan karmaşığa ordan da nihayetinde akşam ilişkisi var a sürükleyen özel hayatın(özel dedim ama siz anlamışsınızdır!)aleniliği.yeter vallahi yahu..facebooksuzda bir hayatım vardı oysa ki benim.evet kararlıyım en kısa sürede kapatıyorum ve faceboksuz hayatıma dönüyorum.