Gerçektençok bağımlılık yapan, karı ile kocayı bile birbirinden ayıran,konuşmayı engelleyen genelde hep takip edilmesi gereken,bölümleri bir türlü bitmeyen,facebooktan başka adına siteler yapılan burda facebook oyunları http://www.oyunface.gen.tr/facebook-oyunlari olduğu gibi oyunlardır.
insanın zamanının amına koyan oyunlardır. Geçen seneye kadar 1.5 sene düzenli bir kaç oyunu oynuyordum. SOnradan baktım ki tarla yapayım, hamburger pişireyim, köyü adam edeyim derken oyun başına 1 saat gidiyor. Birde insan hırs yapıyor bi zaman sonra. 8 saatlik karpuz ek 8 saat sonra haldır haldır bilgisayar başına koş. Dedim bu böyle olmayacak elimi eteğimi çekeyim ben bu oyun işinden. Günde 4 saat gidiyo facebookta oyun oynayacağım diye. 1 senedir hiç elimi sürmedim. Bazen listedeki yaşça büyük insanlar ''ya şunu göndersene'' deyince kırmamak için girip gönderiyorum ama bağımlılık olayını bıraktım tamamen. iyide oldu çokta güzel iyide oldu taam mı.
insanı kendine bağlayan oyunlardır. ha bunun adına tam olarak bağımlılık mı denir bilmiyorum ama acayip sarıyor. yaklaşık 2 senedir facebook'ta oyun oynamıyordum ama yaklaşık 3 ay önce bi' 'şirinler' oyunu keşfettim sözlük, o gün bu gündür oynuyorum. köyüm çok güzel oldu sözlük.
bulaşmayanlar anlayamaz sözlük öle tetris gibi kendi kendine yeten oyunlar değil ki. insanın gözünü hırs bürüyor valla. lanet tarafı da şu ki hep başkalarına muhtaçsın ilerlemek için. sonra davet yolla dur. hele bir de millet iletilerine yazar "başlıcam lan farmville'e de cityville'e de davet gönderene de..." diye. içiniz acır ama yapacak birşey olmaz. çünkü gerçekte olsa üşengeçlikten totonuzu kaldırmayacağınız işler ,gerçek hayatta kazanamayacağnız paralar sizi beklemektedir.
(bkz: komşu çiftlik can dostları) şeklinde gruplar kurup komşu sayısını artırmaya çalışan insanların hayat amaçları haline gelmiştir. Birbirini tanımayan böyle bir gruptan komşu olan bir ikilinin yazışması:
serdar(45 yaşlarında): merhabalar bana turta gönderebilir misiniz?
mahmut(42 yaşında): turta ne işe yarıyor?
serdar: ama beni eklemeniz gerekiyor.
mahmut: tamam neli olsun? çilekli, vişneli,elmalı?
serdar: tamam kabul ettim ben sizi, farketmez neli isterseniz, sizinde bir isteğiniz olursa gönderirim.
mahmut: saol. ben de şimdi süt sağacağım bi de ketçaplarım var ama onlar için turtaya gerek yok benden bir şey istersen gönderirim ama turta gibi gereksiz şeyler olmasın. ben şimdi adamlarıma antreman yaptıracağım kapatmam lazım.
serdar: tamam iyi geceler zaten benimde çok işim var, ekmem gerekenler var 50000 puana ulaşmam gerek haydi kolay gelsin.
--spoiler--
Oyunların çekiciliğindeki en önemli sebeplerden birisi insanoğlunun içindeki biriktirme, eksik olanı tamamlama isteğine hitap etmesi. Örneğin oyunda bazı çiftlik hayvanları size veriliyor, ama daha fazla çeşit toplamak için bazı adımlar atmanız gerekiyor. ineğiniz oluyor ama farklı renkte olanına sahip olmak istiyorsunuz, eviniz oluyor ama bahçesi havuzlu olan evden de istiyorsunuz. Bir kez biriktirmeye başladığınızda devamını getirerek bütünü tamamlamak istiyorsunuz. Ancak oyuna her an yeni parçalar ekleniyor ve bütün asla tamamlanıp oyun bitirilemiyor.
Oyunların popülerliğinin bir başka sebebi oyunun içindeki sosyalleşme şartı. Ağ üzerinden bir başka kişi ile iletişime geçmezseniz, karşılıklı yardımlaşma, alışveriş ya da hediye değişimi yapmazsanız oyunda ancak bir noktaya kadar ilerleyebiliyorsunuz. Daha geniş tarla sahibi olabilmek için komşu sayınızı arttırmanız gerekiyor. Oyuna arkadaşlarınızı dâhil edebilirseniz başarınız ve statünüz artıyor. insan sosyal yaşam ile beslenen bir canlıdır, oyunun kişiye sunduğu sosyalleşme imkânı, oyuna ilgiyi canlı tutuyor.
--spoiler--
Sosyal ağ oyunlarının bir diğer psikolojik tuzağı ise zaman eşlenik yapısı. Yani gece gündüz, siz gündelik hayatınızı yaşamaya devam ederken, aktif olarak oyun karşısında olmasanız dahi tarlada ürünleriniz büyüyor, kabaklarınızın sulanması gerekiyor, olgunlaşan üzümleriniz kısa bir süre içinde toplamazsanız çürüyor. insanoğlu kendisine ait olanı kaybetmeyi sevmez. Bu durum oyuna sık sık geri dönmenizi, size ait olan ve biriktirdiğiniz ürünlerinizi kontrol etmenizi sağlıyor. Oyundan ayrılabilmek için sanal ortamda yarattığınız mal mülkünüzden, sosyal ağdan, başarı kupalarınızdan vazgeçmeniz gerekiyor. Bunların her birisi birer ödül aslında ve beyinde ödül sistemi ile ilişkili dopamin mekanizmasını harekete geçiriyor. Beyinde tıpkı madde bağımlılığında yaşanana benzer bir ödül mekanizması çalışıyor. "epi topu bu bir oyun, oynamaktan vazgeçilebilir" düşüncesi beyindeki ödül sisteminin çalışması nedeniyle hayata geçemiyor.
Bu tip oyunların önemli bir hilesi de oyunun kişiselleşebilmesi, yani kendi tarzınızı ifade edebilme imkânı sunması. insanoğlunun anlatmayı en çok sevdiği konu kendisidir. Oyunda size sunulan boş arazi zevkinize göre şekilleniyor, sevdiğiniz renkleri yansıtıyor, istediğiniz gibi parselleniyor, sizin seçtiğiniz biçimde süsleniyor. Bu sebeple oyunda işlevselliği olan traktör, çapa, su kuyusu, değirmen gibi maddeler kadar hiçbir işlevselliği olmayan ama kişinin beğenisini yansıtan çiçekler, evcil hayvanlar, banklar, süs havuzları bulunuyor.
--spoiler--
--spoiler--
Sosyalleşme, ödül sistemi, eldekini kaybetmeme tutkusu, biriktirme arzusu ve kişiselleşebilme gibi psikolojik hilelerin kullanımı ile bir oyun bağımlılık haline gelebiliyor. Bu hileler uygun biçimde kullanıldığında oyunun konusunun çiftçilik, mafya, restoran ya da pet shop işletmeciliği olmasının önemi yok, herhangi bir konu başarıya ulaşıyor, hatta bağımlılık haline gelebiliyor. Oyunu oynayan milyonlarca kişiden çok büyük oranının çiftçiliğe bir ilgisi olduğunu, ya da toprakla uğraşmaktan özel bir zevk aldığını zannetmiyorum. Birçok üretici firmanın ve hizmet sektörünün bu oyunların ticari başarısından dersler çıkarabileceğini düşünüyorum.
--spoiler--