şöyle ki;
iletişimi facebook'dan kurarlar,
tüm sosyalliklerini orada yaşarlar,
o beni beğendi ben şunu falan,
sabah okula gelip eklediğim video nasıldı, ya fotoğrafıma niye öyle yorum yazdın.
velhasıl kelam;
çoğu kişinin facebook olmasa konuşacağı, edeceği yok.
örneğin facebook olmasaydı, gurbette olan eski arkadaşlar, yıllar sonra birgün memleketlerinde yada herhangi bir yerde karşılaştıklarında birbirlerini tanıyamayacaklardı. ( belkide o, -aaa sen ilkokul arkadaşım falanca değil misin?... diye başlayan, o eşsiz heyecan, mutluluk vs..gibi duyguları yaşatan bu karşılaşma ve akabindeki ayaküstü başlayan hasbuhal sahnelerini yaşatmayacağı için bazan facebook olmasaydı diyebiliriz).
-eski arkadaşlarımızı bulamazdık ve doğal olarak onlarla iletişime geçemezdik. ve sonuç olarak artık değiştiğimizi ve eskisi kadar iyi anlaşamadığımızı fark edip 'keşke onu bulmasaydım' demezdik.
-eski arkadaşlardan fayda yok bari yeni biriyle konuşayım deyip tanımadığımız insanlarla saatlerce muhabbet edemezdik.
-her şeyden önemlisi facebook olmasaydı oyun istekleri yüzünden çıldırmamış bir nesil olabilirdik.
popüler olup kendini pazarlamaya çalışan sürtükler sokağın kenarında oturup gitar çalarak, şarkı söylereyek, vb.. eylemlerle bunu başarmaya çalışırdı. ne var ki bunda anormal bir durum yok, gayet sosyal bir ortamda insanların ilgisini yeteneğinle çekiyorsun sen. alkışlanası bir durum.
"başkalarının sözlerini kopyala yapıştır metoduyla "bak ben de söylüyorum bunu akıllı olun lan" diye pazarlayan insanlar bunları profillerine yayınlamazlardı."
zaten senin olmayan bir cümleyi senin olmayan bir yerden çalıp bunu artizlik malzemesi olarak kullanırsan g.tümle gülerim böyle işe.
milleti anlamsız şekilde manipüle etmek için laçka sayfalar açılmazdı.
"Apo'yu seven 10000 kişi varsa Ata'mı seven bir milyon kişi bulurum"
"biz kürt değiliz memeleketimizi vermeyeceğiz"
"ben ....'yı seven 10000 kişi bulurum"
lan olum bütün cihan beğense ne olur senin sayfanı, bir milyon kişi beğenirse egonu tatmin mi edeceksin sen ey kitapsız? açacaksan sayfanı adam akıllı bir hedefin olsun değil mi? orda seni beğendiler diye kimin cebine para girdiği belli değil. hem beğenince ne oluyor, onu da anlayabilmiş değilim.
zırf zevk için biriyle "ilişkisi var" 2 saat sonra "ilişkisi yok" 2 dakika sonra "ilişki durumu karmaşık" gibi mantıksız hareketler yapılmazdı.
insanlar sırf facebook profilinde görünsün diye aynadan yansıyan 1000 tane kendi fotoğrafından çekmezdi. o telefon kamerası aynada görünecek yoksa tatmin olunmuyor.
en önemlisi de insanların dışarı çıkmak için bir bahanesi olurdu. şimdi her şey evden minakoyim.
dışarıda miting var: "olsun tvden izleriz."
arkadaşlarıma ihtiyacım var: "facebooktan yazışırsınız"
bakkaldan domates alıcam: "senin farmvilledeki domates tarlana ne oldu?"
EĞER BU cumhuriyet ayaktaysa isminin başına T.C yazan sanal kahramanlarımız sayesinde ayaktadır. ve ülkemiz muasır medeniyetler seviyesine iSMiN BAŞINA t.c YAZARAK ULAŞMIŞTIR.
duygularını sanal ortamda ifade edemediği, gösteriş ve beğenilme arzusunu tatmin edemediği için depresyona girecek ilgi pıtırcıklarının toplu intihar girişimlerini görmemize vesile olabilecek durumdur.
35'inden sonra facebook'u keşfeden, filozof kesilip aforizmalar ve şiirler paylaşan, anasayfamızın içine eden, her yorumun altına memur gülüşü yapan ablalarımızı göremezdik.