saat biri geçiyordu uyandığımda, kahvaltı çoktan yapılmıştı.
üşengeç üşengeç mutfağa gittim, corn flakes'i kaseye boşaltmış süt almak için dolabım kapısını açmış lakin süt kalmadığını görmüştüm. markete uğrayıp bir paket süt ve bir cumhuriyet gazetesi aldığımda bu soğuk günde yapılabilecek tek şeyin bilgisayar başında pineklemek olduğunu da anlamıştım.
corn flakes kasemi almış bilgisayar karşısına geçmiş ve rahatsız edilmemek için telefonumu kapamıştım.
uzun süredir kapalı olan facebook hesabımı yeniden aktifleştirmiş, arkadaşlarımın profillerine bakıyordum ki bir arkadaşımın eski dershanemizin sayfasını beğendiğini görünce, o kıpır kıpır günlerimizi yad etmek için hemen dersanemizin sayfasına tıkladım.
evet güzel yıllardı onlar, ilk gençlik dönemleri, aşklar ve dersler.
sayfayı beğenenlere baktım, arada eski arkadaşlarım çıkıyor, içim bir tuhaf oluyordu, derken çok ilginç bir şeyle karşılaştım, ilk başta yanlış mı görüyorum dedim ama, evet doğruydu gördüğüm; sayfayı beğenenler arasında bir türbanlı da vardı.
evet yanlış duymadınız, facebook'ta bir türbanlı!
öylece donakalmıştım, bir türbanlı kız facebook hesabı açmıştı...
inanılır şey değildi, sen hem kendini toplumdan soyutlamak için çağ dışı kıyafetler bürün, başını bezle çaputla sarmala hem de git facebook gibi, modern, çağdaş ve laik insanlar için geliştirilmiş sosyal paylaşım ağına dahil ol, nereden bakarsan çelişki nereden bakarsan tutarsızlık...
madem sen de modern insanlar gibi olmak istiyorsan, kız ve erkek arkadaşların olmasını, kendini tanıtmayı, resimlerini paylaşmayı yani sosyalleşmeyi istiyorsan, neden başını bezle çaputla bağlıyorsun?
yok eğer ben dinci olacağım, başımı örteceğim diyorsan da ne işin var facebook'ta? git oruç tut, hatim söyle, namaz kıl bir mağaraya git inzivaya çekil!
türbanlı kızın arkadaşlarına bakınca onun gibi onlarca türbanlının daha facebook hesabının olduğunu görmüştüm. safyafı kapatırken, çağdaş ve laik cumhuriyetimizin düştüğü durum karşısında hüngür hüngür ağlıyordum...
***
kadının hem kendini toplumdan soyutlamak adına türban takıp hem de facebook gibi bir sosyal paylaşım ağına dahil olması durumudur.
Sosyalitenin türbanla ne alakası var denilecek hede. Bir nurcunun, bir kemalistin, bir fasistin, bir komunistin, bir ateistin, bir alevinin, bir hristiyanın facebook hesabı olması kadar normaldir. Ayrıca (bkz: başlık sıçmak) ve (bkz: liseli detected)
öyle bir geçer zaman ki'nin facebook sitesine girdiğim de ahmet in resminin altına " ahmeeeeeet çok tatlısınnnn <3 <3 <3" yazısını görünce şok geçirmiştim..
teknolojiyi siyasi ideolojiyle, çağdaşlığı da kılık-kıyafet ile bir tutan bir kesimin üzerine sittin sene düşünse çözemeyeceği durumdur. Normaldir, üstüne gitmeyindir.
sanane amk dedirten bir başlıktır. ya arkadaş sanane milletin türbanından,kafasından, götündeki dondan. isterse facebook açar, isterse twitter. türban takıyor diye nefes almaya hakkı mı yok bu insanların. evet türban hakkında benimde bazı iyi ve kötü düşüncelerim var fakat kötü yanlarını düşünürken bu tarzda boş düşünen insanlarla aynı kefede olmayı midem almıyor. burda yapılan sadece entry sıçmaktan başka bir şey değildir. cinsel kimliğine, ırkına, rengine bakılmadan herkes sahip olabiliyor bu hesaplara. yerine gelir çatır çatır türbanlı pornosu yazınca tıklarsınız, işinize gelmeyince bir facebook hesabından bazı insanları kötülersiniz. yakışmıyor atatük gençliğine. hakkaten yazık.
hatim söyle, kaymak söyle, bal söyle denilesi insandır. o kadar dünyadan bihaberim ki, hatimin söylenebilen bir şey olduğunu, facebookun da interaktif arkadaşlık sitesi olduğunu zannediyorum. kib, bye.
Babası facebook kullandığını duyunca dayak yiyecek olan türbanılıdır.
(Erkekler, kadınlar üzerine hakimdir [aile reisidir.] Çünkü, Allahü teâlâ, bazı kullarını, bazı hususlarda bazısından üstün yaratmıştır. Hem de, erkekler, kendi mallarını, onlar için sarf ederler. Kadınların iyileri, Allahü teâlâya itaat eder ve kocalarının haklarını gözetirler. Kocaları hazır olmadıkları zaman, onların namuslarını ve mallarını, Allahın yardımı ile korurlar. Hıyanet etmesinden korktuğunuz kadınlara, karı koca haklarını öğretin ve tatlı sözlerle nasihat edin, onları yatağınızdan ayırın. Yine de, uslanmaz iseler, hafif dövün! Uslanırlarsa, onları üzecek şey yapmayın, kendilerini incitecek bahane aramayın.) [Nisa 34]
