kendisi gibi iki yüzlü, riyakar olmadığım için karakterimi oluşturan içsel ve dışsal sistemlere ne kadar dua etsem azdır. ki ben ateistim, düşün, bunun için atayizlik adını verdiğimiz inanç sistemimi bile askıya aldım. sırf dua edebilmem için.
şimdi kendisinin neden riyakar, neden iki veya daha fazla yüzlü olduğunu yüksek müsaade sistemlerinize sığınarak açıklıyorum:
1. bu adam tam bir seks manyağı. ben de öyleyim. bunu inkar edemem, bu bir gerçek.
2. ha keza, ikimiz de seks manyağı olmamıza rağmen, hayatımız boyunca 1 veya 1 buçuk kere seks sistemlerine girmişliğimiz var. bu da bir gerçek.
3. seks sistemlerine sizin gibi sıkça giremediğimiz için, osbir adını verdiğimiz mastürbasyon sistemlerinde vaktimizin çoğu kısmı geçiyor.
4. fakat bu adam nabıyor? entel dantel eleştirel sistemler hakkında entry giriyor. sanki biraz önce asılmamış gibi, horozu boğazlamamış gibi konuşmuyor mu, şeytan ve bilimum iblis sistemleri diyor ki al pıçağı sok göt loblarından bir veya birkaçına, sonra uğraş dur mahkemesiyle, polisiyle.
lütfen biri bu adama haddini bildirsin. (ecevit sistemleri)
olm ben eksi 9'da falandım lan! 2 saatte ne oldu böyle. ben ne emeklerle düştüm o eksiye. ibneliğin alemi yok beyler, kim kurcalıyorsa vazgeçsin. simcardı çıkarın bi üfleyin, bi bi şey yapın lan!
arkadaş anlatamıyorum galiba. neymiş imzalar taklit edilemezmiş de bilmem ne. arkadaş sen kendi işine baksana, piyasayı neden yükseltiyorsun.
ama sen "günlük seks edim ortalamamı 10binde 1 seviyelerinden, buradan kaldıracağım bir hatun sayesinde, 10binde 3 seviyelerine çekmek istiyorum" yazsan, kalbimi kazanacak, fethedeceksin. buradan belki de seks etmiş biri olarak olmasa bile, onlarca osbirdaşla çıkacaksın.
ama sen nabıyorsun.. yok imzaymış, yok kunzaymış ne hatunlarla tensel bir temas, hayata dair küçük dokunuşlarda bulunabiliyorsun; ne de buradaki muhtemel osbirdaşlarını kazanabiliyorsun.
açıkçası sen arafta kalmış bir osbirci olarak kalmaya mahkumsun yaralı ve façalı yorik. işte bu yüzden yalnız kalacaksın!
eğer başosbirci bensem, emrediyorum seks sistemlerinin başına geç. eğer başosbirci sensen, zaten geç.
bak arkadaşım. ben o fırsatı çoktan teptim. bana bir gün birisi virginia wolf dedi diye boşaldım. sırf ismen vajinaya benziyor diye.
ben bu saatten sonra, edebiyatmış kudabiyatmış bunlarla uğraşamam.
vaktim kısıtlı anlıyor musun? buradan ekpeğimi çıkarıp seksimi etmem lazım bir an önce. osbir osbir, o da bir yere kadar. insan eli sonuçta bu da. adım hıdır, elimden gelen budur.
işin özeti: vakit yok, seks sistemlerim kalkıyor artık! ya sen de katıl bu tufaya, ya da çek git!
bugün birtakım paylaşımlarda bulunmanın verdiği huzurla evine gidecek olan yazar.
bir çok konuya değindik, imkanlar dahilinde ufuk açtık. en ufak bir sikime bile derman olabildiysek ne mutlu. sizi seviyorum değerli büyüklerim. iyi akşamlar.
kendisini bu kadar yıpratan yaşanmışlıkların ne olduğunu merak ettiğim yazar. henüz entrylerini okumasam da dramla yüklü bir yaşantısı olduğunu tahmin edebiliyorum.
ah ne yürek ne yürek, façalı, yaralı, turalı, liralı..
yürek dedim de ne aptalmışım lan ben,
fatih ürek'in soyadını yıllarca yürek sandım amk(!)
bir gün bir yerde göt oldum da ondan sonra öğrendim. arkadaşlardan biri yürek değil lan onun soyadı dalyarak, ürek üreeek diyerek acı tecrübe etmemi sağladı.
ahh nerden nereye geldim yine. ne zaman bir önceki akşam çekim yapsam, ertesi günü beynim sağ lobda uyanıyorum, aslında sol lobda uyanmam lazımki mekanik olan kısım çalışsın ve bana yüzümü yıkatsın, sonra giyindirsin ve evden çıkmamı sağlasın. ama nerdeee, ben akşamki çekimlerin etkisiyle hala sağ lobdayım.
ya o da iyi bir kötülüğünü görmedim ama hep sanat hep sanat. onun mekanik işlerle asla işi olmaz. düşünsün, üretsin, duyguları resmetsin.
e sonuç ne dersen; yüzümü yıkamadan çıktım lan evden, daha ne olsun. giyinme kısmından bahsetmiyorum bak. sanat için soyunurum olm (!)
neyse ben senin başlığındaydım di mi dostum, ehe. hep beynin ipneliği, valla bunda benlik bir durum yok. ne yazacağımı da unuttum amk. hadi bye.
sedyede bile elinde telefon, çıldırasıya nick altı girmeye çalışan yazar. ah gel de
şimdi teknolojinin nimetlerine küfür etme..
şimdi aklıma geldi yine bak; o zamanlar cep telefonu var ama kulaklık daha icat edilmemiş. adamın biri kapının önünde kendi kendine konulşuyor hacı. yaşlı bir teyze vardı içerde, yanıma yaklaştı; evlat manyak mı bu? dedi.
adam da o kadar hararetli bir tartışma içerisinde ki görme. dedim manyak olsa iyi zırdeli teyze, arızanın önde gideni. neyse adam konuştu konuştu ve tamam hadi görüşürüz eyvallah filan dedi.
ben kendi kendime lan noluyoruz filan dedim ama teyzenin sikinde değil. böyle bir teknoloji olacağını tahmin etmediğinden umursamıyor. bende kendi kendime lan olm kulaklık icat edeceklerdi belkide o dur filan diyorum.
aa bir baktım bize dönük olmayan kulağında kocaman bir zımbırtı takılı. işte o gün kendi kendime dedim ki;
'' a be teknoloji, sikeyim senin nimetlerini''
bunu niye anlattım; bak yazının başlarında bir kere daha küfür etmişim teknolojiye. demekki her zaman sevilecek işler yapmıyor bu teknoloji denen keko.
şimdi sana bir başlık vereceğim, bunu oku, taaa o zaman ne kadar ileri düşünceli bir arkadaşın olduğu için övün ve beni daha yakından tanı ;