ikili mücadelerde ısrarla rakibi takip eden ve hataya zorlatan süper oyuncu*. topu kazandıktan sonra attığı paslar da hiç fena değil. 2 haftada beşiktaş'ın en iyi oyuncusu olmuştur.
Kariyerine Werder Bremen'de başlamış olan alman futbolcu. Daha sonra, Hamburg, Hannover 96 ve Schalke 04 formalarını giydi. Alman Milli Takımı'nda ise 24 maçta oynadı.
erman toroğlu'nun yorumuna göre organ nakli gibi takıma monte edilen oyuncudur. hakikaten de öyledir, geldiği gün saha çıktı ve o günden itibaren beşiktaş ın her şeyi oldu. takımı her açıdan toparladı.
Beşiktaş'a geldiği günden yana sınıf atlatmış , üst düzey bir ön libero.Bir ileride bir geride , bir sağda bir solda.Top çalar , çaldığı gibi topu iyi kullanmasını da bilir ,gerektiğinde top da sürer, takımı atağa kaldırır , geriye gider top alır , ilerde boş yerlere kaçar top ister , arkadaşlarıyla yardımlaşır , onlara boş alanlar yaratır , zamanı gelince gider golünü de atar...Her yere nasıl böyle yetebiliyor anlamıyorum.Mücadele gücü , hırsı , dayanıklılığı.Bu bünye Cisse'den sonra bu adamı görünce bir anda gözünde büyütüyor olabilir ama gerçekten harika bir oyuncu.Takıma kazandıranlara helal olsun , Allah razı olsun onlardan.Bu da Fabe'ye gelsin;
(bkz: ich liebe dich)
oyunda kaldığı süre zarfında oyundan kopmayan her takıma lazım olan sertliği ölçülü biçimde kullanan tam bir görev adamı. böyle futbolcuları izledikçe bizimkilerin futbolu hala mahallede oynadıklarını sandıkları fikrine kapılıyorum.
varlığı ile umut veren futbolcudur. beşiktaşımıza önemli katkı yapmış, orta sahada takıma direnç kazandırmıştır. beşiktaş' ın performansının artmasında payı inkar edilemez derecede yüksektir. o yüzden mi umut vermektedir ernst varlığı ile ? hayır,
bu ismiyle müsemma, ciddi görünüşlü ama yine de sempatik almanın umut kaynağı olması bambaşka bir noktada aranmalıdır kanaatimce. beşiktaşlıların sevgilisi olmuştur kısa sürede, bu anlaşılabilir bir şey. ya, onun randımanından doğrudan etkilenmesi gereken rakip taraftarlarına ne demeli? bakıyorum da fenerli ve cimbomlu arkadaşlar da yakınlık duyuyor bu panzere. demek ki diyorum, işini düzgün ve azimle yapan, başkasına saygısızlık etmeden, bütün enerjisini takımına veren, arkadaşlarıyla bütünleşen insanlar hala herkesin gözdesi olabiliyor. işte bu sevindiriyor beni, farklarımıza rağmen ümit özat,ergün pembe gibi adamları hala gönüllerde hak ettikleri yerlere oturtabilmemiz. bütün değerlerin aşındığı, sporun bile süratle kirlendiği demlerde sığınılacak liman, tutunacak dal oluyor böyle insanlar. çok yaşasınlar onlar.
derinlemesine ara paslarına, kel kafasına kurban. efendim böyle bir derinlemesine kat etmeler, oyunu kanatlara yaymalar, pas dağıtmalar..aman nazar değmesin.
beşiktaş şampiyon olursa, sezon arası bu adamı almasına borçludur. tam bir panzer, bir nazi(ideoloji anlamında değil, sertlik, disiplin ve başarıya ulaşmasındaki azim).
bugün oynanan fenerbahçe maçında oyundan alınıp, yerine serdar özkan ın sokulduğu futbolcu. yazıklar olsun. serdar özkan gibi ruhsuz, vasiretsiz, bir boka yaramayan bi tip ile sen git takımın en canla başla oynayan adamını değiştir. ulan denizli...
selçuk tarafından ayakları yerden kesildiği halde penaltısı verilmediği zaman baya bi şaşırdı bugünkü fenerbahçe maçında. alışacak abisi. beşiktaş bu penaltı kazanması kolay mı.