anti-demokratik, faşist yazarmış. bugün sözlükten öğrendiklerim bunlar oldu. ayrıca önüme gelip açan herkesi yalıyorum, çok mutluyum. beynim örümceklerle dolu. görmek istediklerimi görüyorum. ve bu ülkede yaşıyan bir kısım insandan nefret ediyorum. babamın öğretileriyle büyüdüm ve bundan asla rahatsızlık duymadım. bir gün bu ülkenin gerçek düzene ulaşacağına olan inancımı asla yitirmedim. kimsenin beni de sevmek zorunda olmadığını bilinciyle yaşadım. kimseden korkum olmadı allah dışında. asla çocukları katletmek gibi fikirlere sahip olmadım. sevmediğim hükümetlerin bile bu ülkenin geleceği için bir basamak olduğuna inandım. ama asla özerklik fikrine sahip olmadım. bu ülkenin bir olduğu düşüncesine inandım. anayasaya karşı gelecek hiçbir eylemde bulunmadım ve bulunmayacağımda. atalarıma, vatanıma, toprağıma, milletime sadık oldum ve olacam. benim gibi bu ülkede milyonlarcasının olduğunu da biliyorum. ve bir asker çocuğu olarak diyorum ki: allah bu ülkenin askerlerini korusun. iyiki tsk var. evet, ben size göre postal yalayıcısıyım. ama bu ülkeye yıllarca şerefiyle hizmet etmiş bir subayın çocuğuyum. fikirlerimi öldürseniz bile değiştiremeyecek kadar bağnazım.
uludağ radyo gediklilerinden, bir gece yayın bende diye sanıp girdiği radyoda darbuka sesleri duyup "gotik sen sanmıştım, nasıl kaçtığımı hatırlamıyorum bile" diye ağlayarak bana sığınan. -ahah-
göz yaşlarını tüketemeyen insan. ağlamaktan yorgun düşmüş kişi.
vazgeçmenin zorluğunu yaşarken neden bunca zamandır bu hayata alışamadığını düşünüyor. annesine "anne aşık oldum ama o beni artık sevmiyor. onun için ağlıyorum. artık vazgeçtim ben her şeyden. ben bir tek onunla olmak istiyorum." diyemiyor. annesi ise masumca bütün gözyaşlarını okulu için olduğunu düşünüp "üzülme sınavları halledersin." diye teselli ediyor. oysa bilmiyor ki haykırmak istiyor: "anne kalbim ağrıyor."
bir gün bir yerde sevdiği insana kavuşmanın hayalinden bile vazgeçemezken nasıl ondan vazgeçebileceğinin hesabını yapmakta. oysa bu işlerin hesabı olmazdı. yüreğinde dinmeyen bir yara açıldı şimdi kan kaybından ölmeden hayatta kalmaya çalışıyor.
her defasında kendine şu cümleyi tekrarlıyor: "ben seni seviyorum. ben seni seviyorum bir başkasını değil."*
2007'nin 7. ayında sözlüğe giriş yapmaya başlamışım. 2 sene bile olmamış ama ben 4000 tane birbirinden gereksiz şeyler yazmışım bu sözlüğe. hiçbir katkım olmadan sadece yazmışım. sıkıntılarımda, üzüntülerimde hep sözlüğe not düşmüşüm. bir günlük gibi. yaptığım için pişman mıyım? hayır. bu sözlüğü önemsiyorum ama hayatımın en önemli yeri olarak görmüyorum. daha çok içimdeki kini kusmak, göz yaşlarımı akıtmak için yazıyorum. iyi ki bu tarz ortamlar varmış sanal alemde. yoksa ben kime anlatırdım? seviyorum lan sözlük seni. bu da 4000. entrym. görüşürüz.