f harfi ile başlayan türkçe kelime olmaması

entry63 galeri1
    1.
  1. türkçe'de f harfi ile başlayan bütün kelimelerin başka dillerden geçmiş olmasıdır. f harfi ile başlayan öz türkçe bir kelime yoktur. *

    edit: (bkz: göktürk alfabesi/#10303435)
    5 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. ğ ve j harfiyle başlayan öz türkçe kelime de yoktur.
    4 ...
  5. 4.
  6. 5.
  7. 6.
  8. --spoiler--
    fren fr. frein
    a. tek. bir makinenin, herhangi bir taşıtın hızını kesmeye veya onu durdurmaya yarayan mekanizma: “bir ara ne olur ne olmaz deyip frenleri, fren balatalarını gözden geçirdik.” -f. otyam.
    --spoiler--
    --spoiler--
    fiş fr. fiche
    a. 1. prizden elektrik akımı almaya yarayan araç. 2. alışverişlerde ödenen paranın miktarını, vergilerini, alışverişin yapıldığı tarihi gösteren belge. 3. bir eserin hazırlanmasında kolaylık sağlamak veya bir işe kılavuzluk etmek için yazılıp sınıflandırılan küçük kâğıt yapraklarından her biri. 4. kumarda, bazı alışveriş işlerinde para yerine kullanılan pul vb. şey. 5. bir işi yaptırmak veya gereken sıranın alındığını belirtmek için bir koçandan koparılmış kâğıtlardan her biri, makbuz: fiş almak. fiş kesmek. 6. okuma yazma öğretiminde kullanılan, üzerine hece, kelime, cümle yazılı karton parçası.
    --spoiler--
    http://tdkterim.gov.tr/bts/
    1 ...
  9. 7.
  10. f harfini pek enterese etmeyebilir.
    3 ...
  11. 8.
  12. 9.
  13. mesela, r harfi ile başlayan türkçe kelimelerde yoktur. çünkü kural gereği türkçe kelimeler ''r'' harfi ile başlamaz.
    2 ...
  14. 10.
  15. fâni, fakat, fahişe, facia, farfara, fare, fasulye, fayda, fazla, fener,
    fıkırdamak, fırın, fırat, fırça, fırtına, fıstık, fidan, fil, fildişi, filiz, fiskos, foto, fotoğraf, bunların hepsi, yabancı kelime midir ?
    edit: imla
    5 ...
  16. 11.
  17. (bkz: fışkı) türkçedir. *

    edit; yamulmuşum. geri adim atiyorum. attim. *
    3 ...
  18. 12.
  19. bu önermeye uymayan kelimeler göktürk hanedanlığı zamanında var olmayan kelimelerdir. zira öyle olsaydı göktürk alfabesinde f harfi olurdu.
    ayrıca :
    --spoiler--
    fışkı rum. *
    a. atgillerin taze dışkısı: “at fışkısı kokan sıcak havayı üst üste kokladı.” -o. kemal.
    --spoiler--
    0 ...
  20. 13.
  21. Cunku f harfi Turk diline ait degildir.icinde f harfi gecen kelimeler de Turkce degildur zaten
    1 ...
  22. 14.
  23. 15.
  24. fındık ney lan o zaman, büu ve küu na da uymakta.
    5 ...
  25. 16.
  26. ş ile de yoktur. c harfi ile başlayan da çok azdır veya hiç yoktur.*
    1 ...
  27. 17.
  28. 18.
  29. aslında türkçe kelime yoktur. aslında türkçe diye bi dil de yoktur. *
    6 ...
  30. 19.
  31. ferik : henüz hiç yumurtlamamış tavuk / oğuz türkçesi
    1 ...
  32. 20.
  33. 21.
  34. 22.
  35. yanlış önermedir.*
    Dilbilgisi kurallarında şöyle bir bilgi var:
    lağımcının vızırı tamlamasındaki ünsüzlerle türkçe kelime başlamaz.
    0 ...
  36. 23.
  37. --spoiler--
    fil ar. f³l arapça
    a. 1. hay. b. filgillerin hortumlular takımından, afrika ve asya'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, çok iri, kalın derili hayvan (elephas). 2. satrançta çapraz hareket ettirilen taş.
    --spoiler--
    --spoiler--
    fistan rum. rumca
    a. 1. tek parça kadın giysisi: “büyük balerinler gibi tülden, kısa bir fistanı var.” -h. c. yalçın. 2. i̇skoç, arnavut ve yunan erkeklerinin giydikleri kısa, pilili eteklik
    --spoiler--
    --spoiler--
    filan ar. ful¥n arapça
    zm. (l ince okunur) falan.
    --spoiler--
    --spoiler--
    fors ing. force ingilizce
    a. 1. devlet başkanının bulunduğu yerlere, amirallerin çalıştıkları kuruluşlara veya gemilere, generallerin garnizonlarına ve bu düzeydeki görevlilerin arabalarına çekilen üç veya dört köşeli bayrak. 2. mec. söz geçirirlik, saygınlık. 3. mec. gösterişlilik. 4. den. gidon
    --spoiler--
    0 ...
  38. 24.
  39. --spoiler--
    fil ; arapça
    fistan ; arapça
    fors ; ingilizce
    filan ; arapça
    --spoiler--
    2 ...
  40. 25.
  41. --spoiler--
    farfara ar. ferfere arapça
    sf. 1. çok konuşan: “dalmış gülüp konuşmaya yüzlerce farfara / yorgun kulaklarımda sürerken bu yaygara” -y. k. beyatlı. 2. ağzı kalabalık. 3. yüksek sesle konuşan. 4. çok övünen.
    --spoiler--
    --spoiler--
    fırça rum. rumca
    a. 1. bir şeyin tozunu, kirini gidermekte veya bir şeye boya, cila sürmekte kullanılan, bir araya getirilerek bağlanmış kıl vb.nden yapılan araç: “yer yer kireç artıkları ve fırça çizgileri duruyor.” -r. h. karay. 2. mec. resim yapma sanatı ve biçimi. 3. argo paylama. 4. mdn. çökmeyi engelleyen bağların oynamasını veya kaymasını önlemek için aralara yerleştirilen direk parçası.
    --spoiler--
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük